7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1160
Okunma

Kaf dağının ardındayım ben
Yalnızım kendi kendime mutsuz
Kır çiçeklerim kar sulu üşük
Ağaçlarım dimdik mağrurlu
Karanlık gecelerimde...
Korkak kediler dolaşmakta
Gözleri keskin dişleri sivri
Atmacalar kapacaklar beni
Dağın katırı anırmakta..
Uzun uzun ulur gibi
Sürülerle kargalar..
Uçup gitmekte başım üzerinden
Kollarım yok mu benim?
Kıpırdayan bir azam yok
Bir felç durumları hakim
Kıpırdayabilsem?
Yemyeil otları seçebiliyorum
Okşayacağım ellerimle
Bulanık yine de her şey
Gözlerimi sis almış
Kaf dağının ardında bir ben
Neredesiniz siz?
Alın beni buradan
Götürün Kızıltepe’min eteğine
Öldüm mü yoksa?
Oincir ağacı da ne?
Tam da yanıbaşımda..
Burada işte
Düşüncelerim firarda
Bir yokluk hakim
Bir varlık yokluk içinde
Kim vurduya gitmiş
Ne oldu bittiyse?
Günün ışımaya...
Niyeti yok
Ağır zaman ağır
Esrarengiz dopdolu..
Kara kara küpler
Kırmızı elmalar...
Canım çekiyor
Ölmemişim demek?
İnsanın yaşadığını
Anlaması için...
Çok önemler gerek
Kaf dağının ardındayım ben
Sürülerce koyunlar hayallerimde
Kuzuları yok
Süt kokuyor memeleri
Nihayet ağardı gün
Güneş ısıtmakta yoprağı
Biri gelse?
Sarssa cansız vucudumu
Haykırışlarım sessiz
Duyulamayan nefes
Dudaklarım kupkuru
Yangınlarca susuz
Uykusuz gecelerin sabahında
Bir heykel vucudu?
Cansız gibi kıpırtısız
Ne bilsin ki?
İki rahmetten biri?
Ya harru ya marru..
Gelmese bu kara bulut
Üzerime doğru
Belki üşümezdim bu kadar
Felçleşmezdi vucudum
Kaplamazdı her yanımı
Umutsuzluk sarsıklığı
11.10.2008.İzmir.
Müfide DECDELİ.