3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
455
Okunma

Sonbahar’a adım attığımda yürek yorgundu
Yalnızlığımla dertleşirken gözü yaşlı
Mavi bir kelebek konmuştu pencereme
İçimdeki kasvet uçup gitmişti maviliğe
Bir eylül gecesi dilek tutmuştum hayalimdekine
Onun muştusu gibiydi bakışları
Uçmadı, tutunup kaldı penceremde öylece
Eylül hüznü nisan yağmurlaına bıraktı kendini
Gel de sevinç gözyaşları dökme şimdi!
Yarabbi!.. Nasıl bir renkti tenindeki mavilikler
Sevdanın ateşi sardı beni o gece...
Nedense eylül gelişinde gönüllerde kırgınlık
Kalplerde tatlı-sert bir sancı başlar
Sevilmezlik yarışına girer duygusallıklar
Aylardan çıkarılmak istenir suçluymuşcasına
Benim yüreğimde esen deli bir fırtına
Sevda güneşi dalgalanır ufkumun yamaçlarında
Altın sarısı düşer gülümsemenin ortasına
Ve ben eylülleri bağrıma basar coşarcasına...
On iki eylül’ü çıkarırım takvim yapraklarından
Dava sevdasına tutulan yiğitlerin ahı var o günde
Mavi bir kelebekle gitmiştin sevdamın bahçesine
Ela bakışlarınla yakıp geçmiştin beni
Ay doğduğunda seni görürüm karşımda
Gün güneşe selâm dediğinde mavi çiçekler açar
Yepyeni bir hayat başlar senile eylül’de
Bir ömürlük kahveler yudumlanır saklı bahçede
Ben sevmeyeyim de kimler sevsin aşk yüklü eylül’ü
Doğada bir silkiniş başlasa da
Gönül hanemde tutunan sımsıcak eylül başlar...
Gizemi kendinden bitmesin eylül’ler
Bahtımda en güzelinden açsın mavi güller...
Zafer Direniş
...
5.0
100% (12)