Görmeden

Görmeden meftun oldum hayali bakışına,
Bu kalbi salıverdim sevdanın akışına,
İçimden gelen sesin esiri oldum san ki,
Baş açık yalın ayak girdim aşk yokuşuna.

Mecburum yalın ayak, pabuç ne gezer bizde,
Koşarım düşe kalka, takat kalmadı dizde,
Sihirli formül lazım aşka yetişmek için,
Ben henüz bulamadım, acep var mıdır sizde?

Ne sende var ne bende, ne olacak halımız?
Güneş küsmüştür bize karanlıktır yolumuz,
Belki birlik olsaydık değişir kötü talih,
Gel verelim el ele kıpırdansın solumuz.

Uyuşuk bir halim var, sis çöktü yamacıma,
Düştü kolum kanadım, bir ilaç yok acıma,
Yelkenim alabora, durulmuyor dalgalar,
Eskiye dönemedim ak düşeli saçıma.

Hepten unutma beni, bak bana ara ara,
Yalnız kalmaya gelmem dertlerim sıra sıra,
Hayallerim hiç bitmez, hep tazelenip durur,
Projelerim çok uzun sığmaz iki asıra.

Mevla’m nasip etmedi, ne şehidim ne gazı,
Tüm sermayem dürüstlük, kuş diye yolmam kazı,
Razıyım kaderime, yaratan takdir etti,
Eğer mevsim kış ise çıkıp aramam yazı.

Akıl ile tecrübe, yok ondan güzel harman,
Daha güzeli var mı nasıp olursa derman?
Her şeyin başı şükür, gerisi teferruat,
Sabrı huy edinirsen yakındır sırra ermen.

Kendimi beğenirim, bilmem var mı sevabım,
Birçok dostuma göre hazır imiş cevabım,
Günahlarımla bile sığınmışım Rabbime,
Eğer Rabbim dilerse, kabul görür tevvabım.

Mustafa Hoşoğlu