0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
440
Okunma
Kapıma gelen bir yabancıydı
Yanmıştı canı çok, yaralıydı
Feri sönmüş gözlerinde
Neşter yarası sözler büyütürdü
Cihana küsmüş dudaklarından
Paslı bir hasret türküsü sıralanırdı
Her cümlesi bin acı doğuran bağrından
Yusuf’unu kaybeden
bir Yakup hasreti taşardı
Zindanlarda kırbaçlanan
Ahlarını bırakırdı
Züleyha’nın tövbeli ellerine.
Yüreğinde dört mevsim taşırdı
Baharda çiçeklenen düşleri
Menekşelere şarkılar öğretirdi
yalnızlığı kirpiklerinden düşen
bir kan damlasıydı.
Kapıma gelen bir yabancıydı
Beyhude bir yolun çıkmazında
hazan türküleri mırıldanan rüzgarlar
sokağıma getirmişti onu
Saray tahtımı virane eyledi
Payıma yüz bin zar eyledi
Bir düş kabusuydu oysa
Nuh’un tufanları başlardı yüreğimde
Bir ben bilirdim duaların dayanaklarını
Bir ben bilirdim aminlerde gizli yakarışları
Ey uzak diyarların kurumuş çınarı
Ey yüreğime mehir diye söz verdiğim yabancı
Durma öyle buyur içeri
Talana uğramış cennetimi sen toparla
Arife ÖZDEN
5.0
100% (4)