0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
153
Okunma
-11-
Cavidin bobasının adı; Mehmet Yıldız,
Irafiyenin bobasının adı; Mustafa Şen’imiş
yılın yılı “dalmemet”, “dalgüllü”
ombaşı, pandal, gafar, tüydü,
“semerci” yokara
“semerci aşşa”
hakket len gozir, gucur ne ki
heyye?
anam tembihlediydi “avilden emmi olmaz
Arif emmi deycen” deye
neye?
“-ne bileyin ben..neye”
.
neyise sadede gelelim
işin aslı ne yaparsak yapalım,
ne edersek edelim
ne co(v)ap verirsek verelim
müettiş gadak her şeyi bilebilecek değildik
naçar taha zert bir sıra dayağından geşceğdik
“gader” deyelim gatlanalım
taha da beterinde Allah’a sığınalım
şükredelim, dova edelim
af dileyelim
.
ben bilsem başgası bilemese de..
Allahın Emri!
köylük yerde bu böyle
“Cöbe, Kekliko(ğ)lu, Çolak Mercan
Arif Usda, Terzi Hasan
ne ğözel!! şe(hi)re göşdüler
çocukları gurtuldu metdişden
sanki Bazar(Yalvaç), Senget ahalisi
bunnarı gabil etmediler mi
onnar aşlıkdan öldüler mi n’olcak
hinci ben bobama ne deyen;
ne hayır bekler ki dağın başındahı
guş uşmaz-kervan geşmez bu köyden
sanı(r)sın geçi sürümüz var dağda
gışın çalıda yayıldacak
tarlamız var başında olmazsak
gurt-guş yeyip gomaycak
bayguşlar tüneycek
verenneşecek
neye gorkar kı şe(hi)rden
neye çekinti eder ne bilen
n(ih)ayeti bi sandık çakacak
Patir Osmanın etdiği gibi
“parlamazsa para yok”
“parladalım abi”
“badem ya(ğı)”
bazarda boyancak isgarpin çok”
.
“heyvah!” ele ezzatını
dangadak aklıma ğeldi!
“herkeşin adları”
gafama “zınk” etdi,
isdermin hinci
mesela meetdiş soyadımız hadi de
ya “adımızın manasını” biliyo(r)sa
çıra ğibi cayır cayır yandık,
yan yandık, çamıra batdık
hinci “şapa oturduk” işdehe!
kurtuluş yok.. işler mafişş
bu yıllardır böyleymiş
bi zamannar dediler-idi
Dilki dedi ki
“adam ‘adıyın manasını’ sorarımış valla
şükür adımız “amat” deği(l)
hani “gaz” demeğimiş
“angut” demeğimiş ya..
.
mesela ben adımın manasını biliyon; sorarsa
“peygamber adı” deycen, deycen emme
ya meetdiş adımın manasını yannış biliyosa
yani metdiş derse ki meselaa;
“pekey ibirahim öyle(s)ye
İbrahim Peygamberin adı ne demek”
işde o zaman yaş tahtaya yan basdık
yandık ki; ne yandık
hemi de çıra-mıra deği(l) de maşala ğibi,
hakkaten bobam bunu neye belletmediy ki
“ibirahim peygamberin adı acaba neyidi”
benim de hiş aklıma ğelmedi, eyi mi?
bana neyidi fıransadan, pıransadan
hankısı böyüğ olu(r)sa olsun anasına sata(yı)n
ya ö(ğ)retmene ne demeli
bana ne frigyalılardan.. iyonyalılardan
iskitlerin din ve inanışlarından
bana ahiretde mi soracaklar bunu
(öyle)öl de mi? yau
.
onu deyodum biğün ö(ğ)retmen Bobuşun Kezbana
“keziban ne demek” dedi
ne bilsin gızcaz,
kızardı bozardı
“bilmeyon öretmenim” dedi
Kezban’a “yalançı” dedi ö(ğ)retmenimiz
o da “valla billa yalan deği(l) ö(ğ)retmenim
adım keziban” dediydi
hakır hakır gülüşdüydük..
ordan biliyoz,
valla hepiciğimiz biliyoz
emme bi Kezban hariş
“kezban yalançı” demek,
bi de; herkeş biliyo
ıramazan da “oruç” demekdir.
amat-memet peygamber efendimiz
ya metdiş başka biliyo(r)sa,
sanki o herşeyi tam-türüs bilir midir
hadi ya;
.
amma gel-gelelim; cavit ne demek
halil ne? selim ne?
ırafiye ne? irecep ne!
sefer ne demek
“abdılla” ne
marem-mammer-dudu-şayeste?
onnar ne bilecek adlarının ne demeğ olduğunu
peygamber adı deği(l)
bişi deği(l)
yani bi manası yoğu ku!
hemi de bilseler ne
metdişin bildiği gibi değilise bildikleri
yani,
.
get nalet ossun be!
hu bi keş gün bi geçse de
ne dayak yeyceğsek yesek de
başımıza tebelleş olan hu m(üf)ettiş belası
ne olcağsa olsa da
yeter ki bi an eveli bitse
!
bitse bi
dovalarımız bu meyanda
ömür boyu ürüyalarımıza gircek töbossun ya
öldük-bittik valla epap!
de(h)şet bi izdirap,
ö(y)le-böle de(ğil);
öyle böyle deği(l)
ilanlı guyuya düşmüşüz gibi
gabir azabı manıtlaşdık
mangafalaşdık
gosgoca dö(v)let güçcücük çocuklara
bu mezalimi neye yapar ki
metdişlerini hayınnarın
gaçakcıların
hırsızların
yankesicilerin
gız gaçırannarın üsdüne yollasa ya
ermanı-yonan mezaliminden
çin işgencesinden galır yanı yok töbossun..
yok kelp olayın..
valla da yok
talla da yok
.