Hiç dokunmadan sev beni...

El değip soldurma ; Koparılmıṣ bir Gül misali. Gözlerin dokunsun göz bebeğime yeter ; Karanlık gecelerde Yıldız misali.
Dilin sessizliği seçsede yüreğinle sev beni ; Sevdasını dantel’lere kilim’lere iṣleyen kınalı El’ler gibi.
Hiç dokunmadan sev beni...
Değince insan eli incitiyor insan olan insanı ; Sahillere vuran bebek cesetleri misali.
Talan etme yüreğimde sana olan muhabbet yükümü ; Siyonizmin sildiği haritalar misali.
Hiç dokunmadan sev beni...
Rüyamdaki gülüṣün hayal deryamda dalga dalga yayılsın;
Hayal denizimde nefes bulam seninle.
Kanat çırp geç bir mevsimde olsun üzerimden ; Turna’lar misali sesine kurban olam.
Yolun düṣerse bedesten çarṣısına ; Kınan seçip verdim en yaṣlı esnafa ; Kararken tasta su katma, göz yaṣım ṣiṣeleyipde bıraktım yanı baṣına.
Hiç dokunmadan sev beni...
Ṣiirler yaz ṣarkı’larda türkü’lerde iz bıraksın asırlar ötesine ; Leyla ile Mecnun misali.
"Gülmek sana yakıṣıyor" kirpiklerin bent olsun göz yaṣlarına hiç ıslanmasın yanakların ; Cennet olsun dünyan Huriler misali.
Hiç dokunmadan sev beni...
Uzakta olsak bir saat seçelim, biri gece biri gündüz olsun ; O saatte gece aya, gündüz güneṣe bakalım, gözlerimiz aynı anda aynı istikamette buluṣsun emi.
Hiç dokunmadan sev beni...
Kalemine mürekkep yolladım hani almıṣsınya bedesten çarṣısından, bu kına’ya bende kattım göz yaṣımdan, mürekkep hazırladım saç kokumla özeyip ; Hiç etme mürekkebi baṣka sözlere, sevda yakıṣıyor senin kalemine, maṣallah de kâfi.
Abdil Göktekin