Eğer ayrı kalmışsan, Vatanından, Yurdundan
Çekilmez bir çiledir, gurbet akşamlarında
Güneş sesizce inmiş, tepelerin ardından
Geçilmez bir kaledir, gurbet akşamlarında

Gelen kabulümüzdür, biliriz gelir haktan
Dalar gider gözlerim, hayal gelir uzaktan
Konuşmak istesen de, cümle düşmez dudaktan
Lâl’ın kastı diledir, gurbet akşamlarında

Senin sevdan güzelim, caddeleri turlatır
Ner de mutlu çift görsem, kulakları çınlatır
Vazoda solan çiçek, hep yari hatırlatır
Bülbül ah-ı güledir, gurbet akşamlarında

Ayrılık ortak oldu, gönlümdeki hasada
Unutmak mümkün değil, aşk denilen yasada
Sıcaklığı olmayan, her gün soğuk masada
Başta dönen haledir, gurbet akşamlarında

Dua ve niyaz vardır, sen olan sözlerimde
Neler buldum ben neler, sevdalı izlerimde
Anılar canlanırken, şu yaşlı gözlerimde
Duygular şelaledir, gurbet akşamlarında

Oysa nasıl renklidir, koca şehirde yaşam
Işıklar cıvıl cıvıl, bu nasıl bir ihtişam
Şarkı eşlik ederken, yalnızlığa her akşam
Bakışlarım yoladır, gurbet akşamlarında

Lüzumsuz’um bu gönle, daha ümit veremem
Gönül bahçem kurudu, sevdaları deremem
Arada mesafe çok, istesem de göremem
Her hüzün bir moladır, gurbet akşamlarında

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ