3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
968
Okunma

Artık
Tahammülüm tükenmişti,
Gözyaşlarım kendiliğinden boşalıyordu.
Yıllar
İçinde derlediğim o sabır,
Kanaatin fevkinde demlediğim iki satır,
Çok
Dirensem de ve yinede
Düğümleniyordu ne hikmetse boğazıma.
Ne sevdayı,
Ve nede hasreti kavlince,
İçtenliğin tüm çeperleriyle yaşayamadım.
Aşkı anmak
Ve ona uzanmak hayaldi,
Fakirliğimin her yumağında çile yanımdaydı.
Fark
Edeceğiniz üzere ben,
Mali fakirlikten söz etmiyorum, kalbi sezişten.
Uyurken,
Kalbin hoş fevkinden,
Ruhun ikliminde ki suhuletli güzelliğin halinden,
Sevmeyi
Yar için hasretmekten,
Onun kristalliğinden söz ederken öteler dilinden,
Ülfetin,
Kadre misali sahifelerinden,
Sevmek adına, varlığından vazgeçmekten dersem,
Hamiyeti,
Zarafetin her şartını,
Nisa kimliğinde ki hilkatli yakarışı anlatırım derim.
Bu minval üzerine,
Kalbi fakirliğimi zikrederim,
Ayrık otu misali nefsimle ben her vakit dertliyim.
Meşveret için,
Hikmete ram olmak niçin,
Vuslat adımları kimin iradesiyle bir seçim dersem,
Halimin
Fakirliğine avdet ederken,
Ömrün kalan sahifelerinde ve takatsiz nefesimle…
Mustafa CİLASUN