dilber dudağına yapışmış
an’kara ritminde oynuyorum
her gün




vaktime ilişen
rengi solgun afişe
figürler bölüyor sohbetimi
şuh betimlemelerin
farklı anektodların gölgesinde
mola bulmuş sözcüklerinde
varlığımın dörtgen çatı dünyasını şaşkınlıkla bakar
insancıklar
bir de
dönüp zihin aynasında
kendi yansımalarına baksalar




inadıma tutku eken
bireysel akıl tutulmasını
yaşar oldum nedense
kırılgan ruhumun varoluş haritasının
es’gizini
soytarı bir el çizelgesinde
çalıntı damgasını vurmuşken
geçtiğim her sokakta
omurgasız adamların
bel sızıntısıyla iğreti rüyalar
yarım bıraktı
yorgunluk uykularımı




iç bükey acılarıma derman olur diyetiyle
yüreğimi her taşıdığım aşk hanelerinde
koyu demli acı üstüne
bayağılık karşıladı beni
nimet saydığım her kayıp nedenlerim
soysuz eller tarafından sobelendi
kızıl kahkahalar eşliğinde




dilber bel kıvrımına yürek sancısı ilişmiş
esmerce dans ritüellerinde sabahları karşıladım
mahzun buz odalarında
siyahlar beyazları katlederken