Yaşanmayan hevesmiş meğer hayat dediğin
Pembe beyazlı bulut, rüya gibi masalmış
Periler aleminde derin heyhat dediğin
Zevk-ü safa içinde rüya gibi masalmış

Güzel hayallerimiz semazen güneşimiz
Dönerdi peşimizden mutluluktu işimiz
Yıldızlar masivada hep dostumuz eşimiz
Cennetten de verilmiş rüya gibi masalmış

Hazır idi düzenim yüce dağların üstü
Çeşitli meyveleri veren bağların üstü
Kurulmuş türlü türlü tuzak ağların üstü
Kalemiz tıpkı saray rüya gibi masalmış

Yaldızlardan taçları ışıldayan saçlara
İncilerin boynunda taş çıkarır taçlara
Günün ayın önemi hepsi sinmiş içlere
Şimşeklerden bir gonca rüya gibi masalmış


Bir vardın sen bir yoktun papatya falında ki
Say seviyor sevmiyor tadında balında ki
Yedikçe sarhoş eden o kalan aklında ki
Ömür denilen sanki rüya gibi masalmış

Merhabayla başlayan kısacık durak liman
Elveda ile biter gerekli bize iman
Rabbimiz’den dileriz hidayet için emân
Al ruhumu dünyadan rüya gibi masalmış