Beş Haziran ve alaca bir şafak,
Kan doğurdu kahpeler o zindan da.
Yağlı ilmiği taktı da bir nifak,
Hak’ka yürüdü can Halil Esendağ.

Yağmurların hafif çiselediği,
Şeytan’ın bile bağış dilediği,
Kahpelerinse gönül eğlediği,
Unutulmuş er’dir Halil Esendağ.

Beklerken hak için, o kutlu fecri,
Bir kımız gibi içti, o son ecri.
Hak’ka yürürken bizden dilediği,
Gönüldeki yerdir Halil Esendağ.

Kim bilmem derse bu er’i utansın
Ey kahpe dünya bil; sende yalansın.
Doğruyu yok eden talan utansın
Gözlerdeki fer’dir Halil Esendağ.

Ağla gözlerim mazindeki hınca
Düşman kahpe olmuş hala ardında,
Bil ki sen, özünü her andığında...
Dillerdeki sır’dır Halil Esendağ.

Sen ki verdiğinde o son soluğu,
Unutmam seni gönlümün çocuğu.
Tarih yazıp çıktığın yolculuğu,
Yürek’lerde hınç’tır Halil Esendağ.

O kısacık mektubundaki yasın,
Hak’ka bir rıza idi o ihlasın.
Gönüllere Nur olup yağdı naaşın,
Doruklar da devdir Halil Esendağ.

Ruhun şaad mekanın cennet olsun
Geçmişten bana yeminli bir yolsun.
Bu dava için sen; ne ilk ne sonsun
Bayraklaşmış eldir Halil Esendağ.

Beş Haziran ve alaca bir şafak,
Kan doğurdu kahpeler o zindanda.
Yağlı ilmiği taktı da bir nifak,
Hak’ka yürüdü can Halil Esendağ.

........................
K.Kurultay