Parmaklarım ellerime
Saçlarım başıma ağır geliyor
Bu oda bu şehir bu ülke
Ayrı düştüğünde dünyadan
Ağır geliyor gönlüm ayaklarıma

Anlamanın anlatmanın sus kaldığı
Bu çürümüş inanç ikliminde
Ruhu bozulmuş bir neslin
Hayalleri zihnine ağır geliyor

Kopmuş kanatları kuşlara
Sökülmüş yüzgeçleri balıklara
Dökülmüş yaprakları ağaçlara
Kaldırımlara döşeli taşlar toprağa ağır geliyor

Hakaretleri nakarat olmuş siyasilerin
Maaşları şerefleri olmuş mahkemelerin
Eski çağdan çalçenelik yapan dinistlerin
Zenginlerin kuklası olmuş gazetelerin
Bunamış nesillerin güttüğü kin
Etekler kalçalara başörtüler başlara
Kravatlar boyunlara takkeler bu çağa
Kirpiklerim yüzüme ağır geliyor

Haykırmak nafile dün bugün yarını
Çıkarıyorum sonsuzdan anı
Topluyorum cenneti cehennemi
Tanrı bağırsaklarıma ağır geliyor

Atmış yıldır manşetlerle kandırılan
Sömürülmüş mafyalarca minarelerce
Satılmış doğusundan batısına
Nehirler yataklarına ağır geliyor

Bin yıllık külüstür söylevlerin
Yüz yıldır tükenmemiş nefretleri
Yapay zekaları vahşi hayata
Kanatlanmış robotların sinyalleri
Lastikleri jantlarına ağır geliyor

Dudaklarımın kulaklarıma
Omuzlarımın dizlerime
Gökyüzünün yollarıma
Döktüğü her şey ağır geliyor

Ölülerin yeniden diriltilmiş zihinleri
Doğanların çoktan hapsedilmiş umutları
Yanardağlar lavlarına
Depremler uçurumlarına
Yıldırımlar çarpmış uçurtmalarıma
Gözbebeklerim gözlerime ağır geliyor