Hayatın âhengi bu, her tarafta nümâyân!
Gönüllerde bir gölgesi bir tecellisi var;
Rûh gezer semalarda, Sen’i arar her duyan,
Kırılan bütün kalplerin, bir tesellisi var...
Ve gözlerde tüllenir, en tatlı hâtıralar;

Yıllardır gurbette, çileden sararmış yüzler!
Sinede hüzün, gözlerde nem, ruhlarda elem, ,
Dillerden yükselen sada, kalpten gelen sözler,
Anladım, aşka da gönül konuyormuş madem...
Tarife ne hâcet, içim hüzün, dışım elem!

Kalbimde derin bir acı, rûhumda hafakan,
Ağlarım, sızlarım her gün, kalmadı mecâlim,
Yanakları ıslatan yaştır, gözlerden akan,
Sînemde bir yüktür, belimi büken melâlim;
Düşe-kalka yaşadım iki büklümdür hâlim.

Anıyor Sen’i ruhum, gece gündüz derinden,
Enîsim ol, yüreğime yalnızlıklar dolmuş;
Hazanın nağmesi duyulur bestelerinden.
Duygularım bahçedeki güller gibi solmuş,
Gel gönlümün sultanı yüreğim hazan olmuş!

Gönlü, huzur dolsun, aşkınla feryad edenin,
Kurak çöllerde gezenler, Mecnûn gibi yansın;
Feryadı tesellisi olsun, kırık kalblerin ..!
Rengarenk İkliminde zümrütlerle uyansın,
Yaşanan güzellikler zirvelere dayansın.

Ey Sevgili, derin sevginle bizleri şâd et!
Bulanlar Sen’de bulsun, vuslatın nağmesini,
Yıllar ızdırapla, geçen günlere emanet,
Sen’in yolunda olmak bilmektir kıymetini,
Rûhum görmek ister, sonsuzluğun busesini.

...andelip...