5
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
412
Okunma

EMEKLİ’YE HEDİYE!
Emek n’oldu emek, emek!
Gocayınca öldü demek!
İstanbul’da bir semt vefa;
Boza, dürüm, ekmek, yemek!
Köye gitsin demiş biri
Kaldı mı ki köyde yeri
Yer dediğin yer insanı;
Emekliye mezar yeri!
Emekliler hangi köye
Gitsinler mi kadıköye
Mecalleri kaldı mı ki;
Anca gider bakırköye!
Emekliler devlete yük!
Bütçeye yükleri büyük!
Nasıl halletsek bu işi;
Adalette şakül kayık!
Toplu taşım beleş gezer
Boş fileler, çarşı pazar
Oh ne âlâ lüküs hayat;
Üstüne de şiir yazar!
Rastgele rast şarkımızdır
Şarkımız da farkımızdır
Güfteleri emekliden;
Elle dönen çarkımızdır!
Nasıl, dönüyor mu çarkın
Marketlerde var mı farkın
On bin yetiyor mu bari;
Bankada mı dolar markın!
Emeksiz olaydın keşke
Çalışırdın gelip aşka
Dizlerinde derman var mı;
Başkaydın eskiden başka!
Ah emekli, vah emekli
Çekeceksin âh emekli
Emeklerin boşa gitti;
Yandın ki eyvah emekli!
Hayat bir iğneli fıçı
Emeklinin büyük suçu
Çuvaldız işe yarar mı;
Karışık fıçının içi!
Sana verdim ben bu yılı
Nur içinde makam âlî
Al on bini mutlu yaşa;
Zaten günlerin sayılı!
Murat Kahraman Murâdî
27.01.2024/İst.
5.0
100% (11)