[ İstanbul’da hepimiz bir kurbanlık koyunuz, Nerelere kaçalım, depremzede soyumuz! Bu oyunlar içinde kıldan ince boynumuz, "Kader" denecek yine; her zamanki huyumuz.
Çok katlı binalarda Hatay’ı görüyorum, Daracık sokaklarda, çaresiz yürüyorum. Fayların kırığını duâmla örüyorum, Sabah, akşam Rab’bimden korunma diliyorum.
Ne Beled-i emin var, ne de devlet düzeni, Dünya tekrar görecek ezileni, ezeni. Biz halkız; görüyoruz çalışanı, gezeni, Âfet büyük, yıkım çok, hani nerde sezeni?
Zaman aştı zamânı, bakan yok İstanbul’a, Elli kat binalarda insan canı bir pula. Kimdir ruhsatı veren, yedi ceddi yok ola, Kıyamet günü yakın, artık tükendi mola.
Yazanlar hep yazıyor, söyleyenler söylüyor, Devletlü sus pus olmuş; olacağı gözlüyor. Belki de ekonomi böyle rahat dönüyor, Görmez olmuş bakanlar, ne ocaklar sönüyor.
Depremlerin hikmeti yıl geçti, anlaşıldı, Gördük, yeni düzene ne çabuk alışıldı. Zaten herşey ezelde alnımıza yazıldı; Bil ki, Rahman Allah’la yıllarımız aşıldı!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tebrikler hocam yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun inceden inceye bir mesaj umarım müsebbipleri mesajı alırlar güzel bir şiir okudum elleriniz dert görmesin nice şiirlere inşallah Sonsuz saygılarımla
Değerli yorumunuza çok teşekkür ediyorum Muhterem Hayrullah Bey. Hep bu umutlarla yazıyoruz ama karşılığını görmek maalesef pek mümkün olmuyor. Biz anlatmayı göreV sayıyoruz, ta görevliler kendi görevlerini de anlayana kadar yazacağız. Rab'bim hepimize sağlık versin. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Değerli yorumunuza çok teşekkür ediyorum Muhterem Hayrullah Bey. Hep bu umutlarla yazıyoruz ama karşılığını görmek maalesef pek mümkün olmuyor. Biz anlatmayı göreV sayıyoruz, ta görevliler kendi görevlerini de anlayana kadar yazacağız. Rab'bim hepimize sağlık versin. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Yürek sesiniz var olsun, Toplumu uyaran, onların sesi olan hakikat dolu şiiriniz için sizi kutluyorum. Nicelerine beraber okuruz inşallah Sevgi ve saygılarımla, Allah'a emanet olun
Teşekkür ediyorum, Allah râzı olsun Muhterem Mesut Bey. Allah sağlık verdikçe devam inşaallah. Sağlıkla Allah'a emanet kalın. Bâki selamlarımla. (Aksakal)
Teşekkür ediyorum, Allah râzı olsun Muhterem Mesut Bey. Allah sağlık verdikçe devam inşaallah. Sağlıkla Allah'a emanet kalın. Bâki selamlarımla. (Aksakal)
Okumaktan mutluluk duyduğum kaleminizden yürekten süzülüp gelen hüzün veren duygularla harika yazılmış harikulâde güzellikteki şiiriniz için kutluyorum tebrikler üstadım. Kaleminize ve duyarlı yüreğinize sağlık diliyorum. En derin selam ve saygılarımla Hayırlı Cumalar..
Çok teşekkür ediyor, her gününüzün Cuma günü bereketi ve hayrıyla geçmesine duâ ediyorum Muhterem Emin Bey. Sağlık duâlarımla Allah'a emanet kalınız. Bâki selamlarımla. (Aksakal)
Çok teşekkür ediyor, her gününüzün Cuma günü bereketi ve hayrıyla geçmesine duâ ediyorum Muhterem Emin Bey. Sağlık duâlarımla Allah'a emanet kalınız. Bâki selamlarımla. (Aksakal)
yanlışlardan ve hatalardan kader çıkmaz. Allah üstüne basa basa diyor ki; "hiç akletmez misiniz, size akıl ve iz'an gibi nimetler verdim, onu iyi kullanın..." milletler layık oldukları biçimde yönetilirmiş ama ben bu günkü yönetimin Türk milletine layık olduğu kanaatinde hiç değilim. umarım bu felaket gelmeden hiç hasarsız geçilecek önlemler şimdiden ziyadesiyle alınır. biz kurbanlığız diyemiyorum ağabeyim, İstanbul'da oturmak yerine benim gibi şiirin, sakin, havası temiz suyu yumuşak bir köye yerleşmenizi o kadar isterim ki...inşallah önce yıkımsız bir İstanbul görürüz daim. tebrikler ve saygılar sunuyorum...
Allah sağlığınızı bozmasın ağabeyim. vatandan ayrılmanızı ben de asla arzu etmem, ben kendimden biçip yazmıştım...52 sene inşaat mühendisliği yaptım birikimim de vardı en küçük çocuğum inşaat mühendisi oldu işimi ona devrettim yavrum beceremedi batırdı şirketimi. şimdi o şantiye görevlisi ben de eşimin köyünde onun arazisinde bir ceviz çiftliği kurdum ve Allah'a çok şükür bir şikayetim yok...o sebeple siz de deneyin dedim ama vazgeçtim...hayırlı ömürler diliyorum efendim...
Muhterem Halil Bey, haklı yorumunuza çok teşekkür ediyorum; ancak buraya ait öyle mecburiyetlerimiz vat ki; hastalıklarımızın başka yerde bulmakta zorlandığımız tabipleri, üç (ellibeş, altmış arası yaşlarda ) evlat, dört torun, onlardan da dört torun,tümümüzün kiralarda oturduğu mâlikâneler! Neyse ki bir kız torunum iyi bir evlilik yaptı da;kocası (Allah yüzbin kez râzı olsun) benim kirama yardımcı oluyorlar.Otuzbeş kırk yıl önce Avrupa'nın her ülkesine gidebilme imkânım var iken; "Vatanımı seviyorum, Vatanımın bana Avrupa'dan daha çok ihtiyacı var..." düşüncesiyle gitmediğim yerlere gidip bol imkâna kavuşan bir ailenin; oturduğumuz binanın satın almış bulundukları üç dairesinin birinde oturmanın suç ve cezasını eşimle yaşıyorum şu anda. Oh olsun diyorum kendi kendime; devlet adına vatanı korumak sana mı kaldıydı? Ve devletten alamadığım kadar kira istekleri, tacizler, hakaretler, telefonumdan eksik olmayan çık çık uyarıları. Tüm bunlara rağmen, buraya bağlılık zincirimizi koparamıyoruz işte Muhterem Halil Bey'ciğim.Allah'tan imdat dilemekten başka da çaremiz,maalesef yok. Sizi de daha fazla üzmek istemiyorum. Bu da geçer diyor, Allah'a sığınıyorum. Selam ve saygılarımla gözlerinizden öpüyorum. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Allah sağlığınızı bozmasın ağabeyim. vatandan ayrılmanızı ben de asla arzu etmem, ben kendimden biçip yazmıştım...52 sene inşaat mühendisliği yaptım birikimim de vardı en küçük çocuğum inşaat mühendisi oldu işimi ona devrettim yavrum beceremedi batırdı şirketimi. şimdi o şantiye görevlisi ben de eşimin köyünde onun arazisinde bir ceviz çiftliği kurdum ve Allah'a çok şükür bir şikayetim yok...o sebeple siz de deneyin dedim ama vazgeçtim...hayırlı ömürler diliyorum efendim...
Muhterem Halil Bey, haklı yorumunuza çok teşekkür ediyorum; ancak buraya ait öyle mecburiyetlerimiz vat ki; hastalıklarımızın başka yerde bulmakta zorlandığımız tabipleri, üç (ellibeş, altmış arası yaşlarda ) evlat, dört torun, onlardan da dört torun,tümümüzün kiralarda oturduğu mâlikâneler! Neyse ki bir kız torunum iyi bir evlilik yaptı da;kocası (Allah yüzbin kez râzı olsun) benim kirama yardımcı oluyorlar.Otuzbeş kırk yıl önce Avrupa'nın her ülkesine gidebilme imkânım var iken; "Vatanımı seviyorum, Vatanımın bana Avrupa'dan daha çok ihtiyacı var..." düşüncesiyle gitmediğim yerlere gidip bol imkâna kavuşan bir ailenin; oturduğumuz binanın satın almış bulundukları üç dairesinin birinde oturmanın suç ve cezasını eşimle yaşıyorum şu anda. Oh olsun diyorum kendi kendime; devlet adına vatanı korumak sana mı kaldıydı? Ve devletten alamadığım kadar kira istekleri, tacizler, hakaretler, telefonumdan eksik olmayan çık çık uyarıları. Tüm bunlara rağmen, buraya bağlılık zincirimizi koparamıyoruz işte Muhterem Halil Bey'ciğim.Allah'tan imdat dilemekten başka da çaremiz,maalesef yok. Sizi de daha fazla üzmek istemiyorum. Bu da geçer diyor, Allah'a sığınıyorum. Selam ve saygılarımla gözlerinizden öpüyorum. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.