Şairimiz hissettiği duygularını duygu yoğunluğu içinde
şiir diliyle yüreğinden geçenleri çok güzel yansıtmış..
Kimbilir belkide içinden geçirdikleri
yazıya döktüklerinden çok daha fazladır.
Hasretler bir başka türlü canlanır,hemde onları dengeler.
Buna benzer deruni hareketlenmeler, med-cezirler,haline gelir.
Neticede şairin kaleminde böylesi eserler meydana gelir.
Başka türlü böyle güzel bir şiirler çıkarmıydı.
Canı gönülden tebrik ediyorum..

Şiir, şarkı türkü tadında olmuş.
Güzel harika bir şiir.
Kutlarım sizi yürekten.
Yüreğinize emeğinize sağlık.

Selamlar.

Gönül dağına sis çökmüş
Tırmanıpta çıkamadım
Belli ki nasipte yokmuş
Zirvesinden bakamadım

Zorlanıp bayırlarından
Dolanbaçlı yollarından
Ol berrak pınarlarından
İçip yüz göz yıkamadım

İzledim puslu havayı
Zemheride gördüm ay`ı
Hayal ettim süreya`yı
Yaklaşıpta saramadım

Uçan turnalara baktım
Hayal ettim kanad taktım
Bulutlara türkü yaktım
Yağmur olup akamadım

Zemre düşünce toprağa
Can geldi dala yaprağa
Kaderin ördüğü ağa
Takıldım da kalkamadım

Bu şiir, yazarın ulaşamadığı bir sevgiliye duyduğu özlemi ve hayal kırıklığını anlatıyor. Yazar, gönül dağına sis çökmüş diye başlayarak, sevgilisine ulaşmanın ne kadar zor ve imkansız olduğunu vurguluyor. Zirvesinden bakamadım, içip yüz göz yıkamadım, yaklaşıpta saramadım gibi ifadelerle, sevgilisine ne kadar yakın olduğunu ama bir türlü kavuşamadığını dile getiriyor. Uçan turnalara baktım, hayal ettim kanad taktım, bulutlara türkü yaktım gibi dizelerle de, sevgilisine ulaşmak için hayal kurduğunu ama bunların da boşuna olduğunu belirtiyor. Son dörtlükte ise, kaderin ördüğü ağa takıldığını ve kalkamadığını söyleyerek, sevgilisinden ayrılmak zorunda kaldığını ve bundan dolayı çok acı çektiğini ifade ediyor.