0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
469
Okunma

Sana gelmek için düştüm yollara
Seni sordum yaprak çiçek dallara
Seni sordum sana müştak kullara
Ahvalime dudak büküverdiler
Yarama tuz biber ekiverdiler
İçimde bir deli deniz uyandı
Kah yandı kah esti kasırgalandı
Dağlarım lav kustu güllerim yandı
İçime zehirler döküverdiler
Yarama tuz biber ekiverdiler
Görenler sevdamı gülüp geçtiler
’Ah be yazık’ deyip gelip geçtiler
Kanayan kalbimi delip geçtiler
Beni dehlizlere sokuverdiler
Yarama tuz biber ekiverdiler
Ne ekmek isterim ne hava ne su
Kahreder vuslatsız, ölüm korkusu
Her engel her mani, sinsi bir pusu
Çareler derdimden bıkıverdiler
Yarama tuz biber ekiverdiler
Yıllarca divane avare gezdim
Ne vaz geçtim ne de canımdan bezdim
Yorulmak usanmak yılmak bilmezdim
Gizemler art arda çıkıverdiler
Yarama tuz biber ekiverdiler
Bülbülü kahreder, hiçliğe minnet
Firakta gizilidir uğursuz cinnet
Sensin ey sevgili, ölümsüz cennet
Mesafeler perde çekiverdiler
Yarama tuz biber ekiverdiler
Bayram Ali Bülbül