2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
918
Okunma

Demek gidiyorsun
Ve sen buna ‘kısa bir süre’ diyorsun
Gülüyorsun…
Sen, salisenin bende ki karşılığını bilmiyorsun…
Saniyenin yarattığı depremleri
Dakikaların, ilerlemeyen zamanlara dahil olduğunu
Saatlerin yıllanıp kahrolduğunu
Günlerin bir mevsim kadar uzun sürdüğünü
Haftaların haftalıktan çıkıp bir yerlere çivilendiğini
Görmezlikten geliyorsun…
Sadece gidiyorsun
Ve sen buna ‘kısa bir süre’ diyorsun…
Ne kadar kolay, giden için geçen zaman
Kalan yine virane
Yine bağ bozumu aylarda
Herkes çıktı da kendi girdaplarından
Bir ben çıkamadım ne kendimden,
Ne sana duyulan yokluktan,
Sen bunu adın gibi biliyorsun
Ve bu yokluğu, mıh gibi çakıyorsun
Yine de gidiyorsun…
Neyi götürdüğünü bilmeden
Geriye ne kaldığını görmeden
Ve sen buna ‘kısa bir süre’ demiyor musun?
Delirtiyorsun…
Gitmek eylemi, böylece harekete geçerken
Kalmak bütün eylemlerin bitişi oluyor sen giderken…
Giden bir senin arkasından kalan ben için
Zaman akışının nasıl da kurumuş bir nehir olduğunu
Kestiremiyor musun gerçekten?
Sürmeleniyorum kimsesizliğime
Süngüleniyorum
Sürdüremiyorum hayat denen gidişatı
Şimdi gel gör kepenklerini indirmiş kalbimin
Tadilatı devam eden inşaatını…
Kısa bir sürenin bende ki hasarı bu
Sende ki benin karşılığı yok mu?
Sorulması gereken bu?
Burcu Bir