Şair öldü
nasıl anlatmalı!..

sabah sularının tapınmasında kıyıya
yıldızların kırpık kırpık kırınmasında
o öldü
nasıl anlatmalı!..

kent çıldırmıştı
şahlanmıştı alkol duvarı

yüzümü sürsem şiirine ölmüş şairin
kutsanır mıyım?

perde kapanmaz, şölen sürsün
ama o öldü
kırılan insan kokusuyla öldü

umuda giden gemiler vardı gözbebeklerinde
geç anladı unuttuğunu yaşamayı
oysa ne güzel gözleri vardı
okşardı sabah limanlarını
uykusu da öldü
nasıl anlatmalı!..

ne güzel gözleri vardı
dalardı geceye
ay ay bakardı
düşleri de öldü
nasıl anlatmalı!..

özveriler, ödünler, acılar, karabasanlar
karaborsacılar, âşıklar, işadamları,
utanmazlar, madrabazlar, insanlar

bir ışık görmeye görsündü
güneşi avuçlar, ayı harlardı
kala kala elinde bir ölüm kaldı
o öldü
nasıl anlatmalı!..

aslında bir sevdaydı
ölümü de sevdadan
bir dize yüz ay eder
bir şiir bin güneş
peki ya şair?

bakmayın gözlerini kırptığına
nefes aldığına, yanılsama
herkes yan, herkes tırıs
o öldü
nasıl anlatmalı!..

bu uzun bir ilenmedir
sessiz ve up uzun bir gemi
...
ölü üşüyor
nasıl ısıtmalı!..

Adnan Acar