Şimdi yağmur yağıyor İstanbul’a inceden inceye bir de lodosu var hani insanın içine işleyen, İstanbul’un lodosu insanın içine göre hareket eder dağılmak istersen dağıtır seni şiddetiyle, sarılmak istersen sarmaşıklar gibi sarar seni, sevmek istersen sevgi yumağı olur sana, ben saçlarımın okşanılmasından yana kullanırdım tercihimi, saçımın her telinde hayatımın izleri var...
Şimdi yağmur yağıyor İstanbul’a inceden inceye kanat çırpmakta zorlanıyor martılar boğazda gemilerin çırpınışı, limanda bekleyen sevdalılar. Demir attım Marmara denizinin açıklarına fakat içimde sürükleniyor duygular...
Şimdi yağmur yağıyor İstanbul’a inceden inceye Eyüp Sultan’dan, Sultan Ahmet’ten, Selimiye’den yükseliyor dualar. Bir yetim çocuk edasında yürüyor mahzun varlıklar...
Şimdi yağmur yağıyor İstanbul’a inceden inceye Pierre Loti’de aşkı yudumluyor el ele tutuşuyor sevgililer, yürümek istersen aşağı doğru mezarda yatıyor faniler...
Şimdi yağmur yağıyor İstanbul’a inceden inceye yollar kapalı, navigasyon çıldırmış, polisler yorgun, araçlar manuel, duygular raydan çıkmış Marmaray, öfkeler Metrobüs tekmelemekte, bense rot balans çekiyorum kendime...
Şimdi yağmur yağıyor İstanbul’a inceden inceye Üsküdar sular altında ben Çengelköy’de çınar altında, radyoda Neşet Ertaş’ın sesi bak dinle ne diyor “Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen”... Sahi neredesin sen ?...