0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
629
Okunma

VASİYET
Erten anneden kalan hüzünlü bir öykünün vasiyeti gibi
ağırlığa aldırmadan seni içimde taşırken
medcezir diye tanımladığımız gelgitlere
yenik düşştü kulaçlarım
tüm engelleri aşarak
içinden geçtiğimiz sancı tüneli
bilinmez sebeplerle kıvrandırdı beni
sanki bir rüya hali
unutmayı başardığını görüyorum nihayet
oysa Erten annenin vasiyetiydi bana
güya birlikte aşacaktık yüksekleri
ve birlikte yüzerek geçecektik lav deryasını
ağır olsa bile
aşk gibi taşıyacaktım içimde
öyle ki
her gidişinde peşinde koşmak yordu beni
bir adım atacak gücüm yok artık
şimdi boş bir yürek
ve duygusuz bir bedenle dolaşıyorum ıssız sokaklarda
sözde büyük bir arzuyla sarılıp
birlikte olduğumuz zamanları
güzel anı olarak içimizde biriktirip
İstanbul’un iki yakasını birleştirecek
okyanuslara can veren nehirler gibi
umutlarımızı canlı tutacaktık
kim bilir
belki de yanlış zamanlarda doğmanın bedelini ödüyoruz şimdi
Erten annemden kalan hüzünlü bir öykünün vasiyeti gibi
kainata sevgi ekip
mutluluk biçecektik
tüm dünya bize aitmişçesine özgürce Elele tutuşup
sadece Tanrıya hesap verecektik
yazık tutmadın sözünü
ve inançsızlığın kirletti annenden kalan vasiyeti
aşkın murisi sen değilsin artık
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (3)