Geçti gitti o günler hiç bilemedik
Sineler’de halleşip, buluşamadık
Sebebini sormadık öze gülmedik
Ferhat şirin misali, kavuşamadık

Özeline, lal olduk kırmamak için
Bitap olan elleri, yormamak için
Kelepçeyi sineye vurmamak için
İçten içe çağladık, konuşamadık

Sineler, pare pare matem havası
Sanki mermi tesiri kemlik yarası
Esas, canı yakan da sözün darası
Nedir bu dara, diye danışamadık

Gönül sırça misali; değme, kırılır
Gün gelir o yerlere, eller kurulur
Sana bunu anlatan diller yorulur
Lafa söze gelmedin doluşamadık

Terk eyledik riyayı, fayda etmedi
Ker çekildi gözlere, o da yetmedi
İki gönül köz oldu, feryat etmedi
Ecel devadır dedik, başaramadık

Şimdi niçin ellere, işmar edersin
Kederinle sol yana elem ekersin
O hileci tavrınla, belim bükersin
Geçti günler, yine de alışamadık

Yıllar yılı sel gibi, çağladık durduk
Terk et hile riyayı kalpleri yorduk
Ayna oldu hallerin sevgini gördük
Kederimiz dağ oldu, bölüşemedik ..

H.C.ÖRS(Cemali), Ankara - 03/2014 (A - 133)