Akıtma içine gözyaşlarını,
Gün gelir, dışına dökülür dedem!
Dinleyen bulursan anlat derdini
Tutarsan, canın sıkılır dedem!

Küçücük bir ezgi saz gelir sana,
Ne denirse densin, az gelir sana.
Nice mevki, makam vız gelir sana
Sen olmasan dünya yıkılır dedem!

Uzaktan uzağa biraz tanırdım.
Ben seni mükellef biri sanırdım.
Sana laf demeye hep utanırdım
Laf da hak edene sokulur dedem!

Denklemin çözülmez senin bir türlü,
Eski halin başka, yenin bir türlü.
Bugünün bir türlü dünün bir türlü
Durumun kafama takılır dedem!

Boş veriver, herkes düşsün, sürünsün.
Olduğundan farklı şekle bürünsün.
Aç da avucunu çizgin görünsün
İtinayla fala bakılır dedem!

Uğraşma onunla ya da bununla,
Eleğini asıp bekle ununla!
Çözmeye gayret et madem kanunla
Çözemezsen boynun bükülür dedem!

Ne afrandan geçilir ne de tafrandan,
Koy da bir fincana, içek safrandan.
Kaldır artık balı, kaldır sofrandan
Hergün hergün yense bıkılır dedem!

Üzülme, bu dünya yalandır yalan!
Günden güne biri ediyor talan.
Bugünkü ’falan’dır, yarın ki ’filan’
Değişmez, karşına dikilir dedem!

Cevap çıkmaz bazen, ’neden’, ’niçin’den,
Bazen Hint’ten gelir bazen de Çin’den.
Bu karmakarışık işin içinden
Bilmem ki ne zaman çıkılır dedem!

21.11.2023/Konya