0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
292
Okunma
Gerek yok kurşuna ya da zehire
Mesafeler girdiğinde araya Azrail’i bekle
Bilirsin Azrail’in bile geleceğini de
Yaşarken bilirsin ölümü, sevince
Bir soğukluk sarar bedenini
Bir sessizlik kaplar yüreğini
Ellerin üşür de sokamazsın ceplerine ellerini
Yaşarken bilirsin ölümü, sevince
Gözlerin görmez artık konuşmak zor gelir
Kalbinin bildiğini aklın da bilir
Her geçen saniye ölümü sana getirir
Yaşarken bilirsin ölümü, sevince
Çok seversin ayrılmak istemezsin
Bir defa daha görmek için gidemezsin
Onun yokluğunda bir an bile gülemezsin
Yaşarken bilirsin ölümü, sevince
Konuşmak ister dilin dönmez asla
Unutmak istersin aklın izin vermez buna
Ölmek istersin yalnız giremezsin mezara
Yaşarken bilirsin ölümü, sevince
Zaman, mekân, Dünya yalandır
Acı, keder, hasret bana kalandır
Bilirsin mezarlar çok dardır
Yaşarken bilirsin ölümü, sevince
Beklersin saatlerce dönecek diye
Aklın bilirde söz geçiremezsin gönlüne
Diri diri gömülmek istersin ta en derine
Yaşarken bilirsin ölümü, sevince
Çektiğin acıdandır renkli gelmez Dünya
Nefes alırsın kokusu gelir rüzgârla
Uzanır yatarsın da soğuk topraklara
Yaşarken görürsün ölümü, sevilmeyince
5.0
100% (4)