SORUN BİZİ
Anadolu bozkırında bir köye
Sorun bizi.

Buğday tarlalarında tırmık çelişimizi
Yaz sıcağında saatler güneş altında
Düven üstünde oluşumuzu
Sorun bizi.

Tozlu köy yollarında koşuşturduğumuz
Karpuz kabuklarından arabalar yapışımızı
Sorun bizi.

Köy içinde akan küçük derede çimişimizi
Yaz sıcağında nasıl yanıp esmerleştiğimizi
Sorun bizi.
Tarlalarda çift sürüşümüzü ekin ekişimizi
Pulluğu sandıklıyı nasıl idare ettiğimizi
Sorun bizi.
Günlerce nadas zamanlarında yatıda kalışımızı
Tarlalarda geceleri yıldızları sayarak uyuduğumuzu
Sorun bizi.

Arabalara at koşuşumuzu atlara binişimizi
Bazen de attan düşüşlerimizi
Sorun bizi.

Çocukça yaşta ambarlara sırtımızda
Arpa buğday çuvallarını nasıl taşıdığımızı
Sorun bizi.

Gündüzlerin sıcağında gecelerin ayazında
Uykusuz kaldığımız günlere
Sorun bizi.

Nasıl çocukluk yaşadığımız
Gençliğimize ilk adım attığımız zamanları
Sorun bizi.

Sorumsuzca koşuşturduğumuzu
Özgürce oynaşıp eğlendiğimizi
Sorun bizi.

Bazen ağlayıp bazen güldüğümüz
Çocukça davrandığımız geçmiş günlere
Sorun bizi.

Sevince adam gibi sevmesini de biliriz
Ferhat’ın Şirin’ini Kerem’in Aslı’sını sevmesine
Sorun bizi.

Candan sevdiklerimize sorun bizi.
Durmuş Karabağlı