Bu cihanın hudutları içinde Düşüncesi yere basan bulunmaz Boş hayaller boş inançlar üstünde Gönlümüze Tanrı asan bulunmaz
Gözler görmez eller tutmaz gerçeği Duman tütse rüzgâr yutmaz gerçeği Rüyaları hiç uyutmaz gerçeği Rengi yalan doğru desen bulunmaz
Gelen giden hiç kendini bilmemiş Eşe dosta bir kimseye kalmamış Olup biten ölüp bulan olmamış Canlısına hüküm kesen bulunmaz
Hiç bir şeyde aramadım ben seni Kaç eskiyi eşeledim yok yeni Tanrı bile bulamamış kendini Dünyevi yok, var demesen bulunmaz
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İhlas suresi türkce melai Allah birdir. Hiçbir şeye muhtaç değildir, her şey O’na muhtaçtır. O doğurmamış ve doğurulmamıştır. Her şeyi o yaratmıştır. Yarattığı hiçbir varlık O’na benzer ve denk olmamıştır..
Sevgili Kavi66; Toplumsal yönüyle ataları tarafından arabi kültürle büyütülerek toplumsal olarak müslümanlık üzerine yetiştirilmiş biriydim sizin gibi. Çünkü insanın aklı başına gelen kadar yanlışı ve doğruyu ayırma iradesi yoktu, çöl diyarındaki cinsel yolla erişilen olgunluk ile düşünsel olgunluğu kıyaslayan eski çağ düşüncesini lütfen bırakınız. Çünkü çevremde sizin gibi başka kültür ve düşünce ve inanç iklimi maalesef yoktu. Ben bu tarihsel ve kültürel cahilliği çok zor geride bıraktım. Umarım siz de bu cahilliği geride bırakır, insanları sanal olsa da arap etkileri ile rahatsız etmezsiniz. Çünkü ben de sizin gibi cahilane çok kurani ve arabi ifadelerle doğru yaptığımı, klavye cihadı yaptığını düşünürdüm. maalesef bizlere öyle büyük yalan söylemişler ki inanmamaktan ve o inançların kuklaları, piyonları olmaktan başka seçenek de kalmamış.
Ben insanları araplar ve putları gibi dinli, dinsiz, agnostik, kafir vb olarak ayırmayı bırakalı yanlışım olmasın; 5-6 yıldan fazla oluyor. Dilerim siz de aydınlığa ve huzura kavuşur, sahte inanç saadetinden gerçek insan saadetine kavuşarak buralar da arap misyonerliği yapmayı reddedersiniz.
Bu bağlamda Tanrı varlığı veya sizin tabirle Allah varlığı ve yokluğu konusundaki tüm düşünceler varsayımdır. Dünyanın üzerindeki bir yerin konumunu bulmak için kullandığımız enlem boylam çizgileri gibidir var dememiz.Gerçekte dünyanın çevresizde enlem ve boylam çizgileri yoktur, bir yanılsamadır ancak konum olarak bizi coğrafi doğruluğa götürür. Bu gibi de var deyince varsaydığımızı, yok deyince de yoksayılabiliriz. Düşensel konumda Tanrı bir parelel ve enlem değildir maalesef, keşke Tanrı kalem ucundan çıkan bir iz, klavye tuşuna basılınca bırakılan bir karakter olsaydı.
Yine de eski ben olarak kendi cahilliğimden anılar yaşattığınız cahilliğiniz çok hoşuma gitti.
Daha fazla detaya girersem cahillerin yaptığı gibi; dinime hakaret etti, kutsalıma laf söyledi diye yaygaraya çıkarsınız ihtimal,elbette bu defterde müslümanlık forsu atanlardan edindiğim bir izlenim ve ön yargıdır, belki de siz onlardan değilsinizdir, değilseniz yanlış yapmış olurum ve özür dilerim, yok onlardansanız; lütfen dinlerin kökenini, bizlere atalarımız ve toplum tarafından sistemli olarak zihinlerimizi yıkayarak kutsal diye yuttutulan çöl yazmalarının orijinlerine, tek veya çok tanrı inançlarının, putçuluktan, insanı tanrı yerine koymanın, tanrının aracı koyduğuna ve vahiy gönderdiğinin temellerine odaklanarak yanlıştan dönmenizi isterim.
Sevgili Kavi66; Toplumsal yönüyle ataları tarafından arabi kültürle büyütülerek toplumsal olarak müslümanlık üzerine yetiştirilmiş biriydim sizin gibi. Çünkü insanın aklı başına gelen kadar yanlışı ve doğruyu ayırma iradesi yoktu, çöl diyarındaki cinsel yolla erişilen olgunluk ile düşünsel olgunluğu kıyaslayan eski çağ düşüncesini lütfen bırakınız. Çünkü çevremde sizin gibi başka kültür ve düşünce ve inanç iklimi maalesef yoktu. Ben bu tarihsel ve kültürel cahilliği çok zor geride bıraktım. Umarım siz de bu cahilliği geride bırakır, insanları sanal olsa da arap etkileri ile rahatsız etmezsiniz. Çünkü ben de sizin gibi cahilane çok kurani ve arabi ifadelerle doğru yaptığımı, klavye cihadı yaptığını düşünürdüm. maalesef bizlere öyle büyük yalan söylemişler ki inanmamaktan ve o inançların kuklaları, piyonları olmaktan başka seçenek de kalmamış.
Ben insanları araplar ve putları gibi dinli, dinsiz, agnostik, kafir vb olarak ayırmayı bırakalı yanlışım olmasın; 5-6 yıldan fazla oluyor. Dilerim siz de aydınlığa ve huzura kavuşur, sahte inanç saadetinden gerçek insan saadetine kavuşarak buralar da arap misyonerliği yapmayı reddedersiniz.
Bu bağlamda Tanrı varlığı veya sizin tabirle Allah varlığı ve yokluğu konusundaki tüm düşünceler varsayımdır. Dünyanın üzerindeki bir yerin konumunu bulmak için kullandığımız enlem boylam çizgileri gibidir var dememiz.Gerçekte dünyanın çevresizde enlem ve boylam çizgileri yoktur, bir yanılsamadır ancak konum olarak bizi coğrafi doğruluğa götürür. Bu gibi de var deyince varsaydığımızı, yok deyince de yoksayılabiliriz. Düşensel konumda Tanrı bir parelel ve enlem değildir maalesef, keşke Tanrı kalem ucundan çıkan bir iz, klavye tuşuna basılınca bırakılan bir karakter olsaydı.
Yine de eski ben olarak kendi cahilliğimden anılar yaşattığınız cahilliğiniz çok hoşuma gitti.
Daha fazla detaya girersem cahillerin yaptığı gibi; dinime hakaret etti, kutsalıma laf söyledi diye yaygaraya çıkarsınız ihtimal,elbette bu defterde müslümanlık forsu atanlardan edindiğim bir izlenim ve ön yargıdır, belki de siz onlardan değilsinizdir, değilseniz yanlış yapmış olurum ve özür dilerim, yok onlardansanız; lütfen dinlerin kökenini, bizlere atalarımız ve toplum tarafından sistemli olarak zihinlerimizi yıkayarak kutsal diye yuttutulan çöl yazmalarının orijinlerine, tek veya çok tanrı inançlarının, putçuluktan, insanı tanrı yerine koymanın, tanrının aracı koyduğuna ve vahiy gönderdiğinin temellerine odaklanarak yanlıştan dönmenizi isterim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.