3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
563
Okunma

Yüzümde çizgiler düğün alayı;
Aynayla selamı, sabahı kessem…
Gözümün önünden gelip geçiyor;
Aylardan vazgeçip yıla mı küssem…
Ömür duvarına resmim asıldı;
Gönül pınarının hızı kesildi;
Duyduğum nağmenin sesi kısıldı;
Bülbülden vazgeçip güle mi küssem…
Kırılmış gönüller teselli bulmaz;
Yürekten ağlayan yaşını silmez;
Nakarat mısralar neşeyi bilmez;
Sözlerden vazgeçip tele mi küssem…
Konmadı bahçeme umudun kuşu;
Gitmedi başımdan muhannet kışı;
Düzlüğe çıkmadı ömür yokuşu;
Menzilden vazgeçip yola mı küssem…
Sabır sınavından geçti desinler;
Mekânız mekândan göçtü desinler;
Kızılcık şerbeti içti desinler;
Beyazdan vazgeçip ala mı küssem…
Medet fenerini yakmıyor diye;
Suçunu cezveye yıkmıyor diye;
Baktığı, gördüğü, çıkmıyor diye;
Falcıdan vazgeçip fala mı küssem…
Efkârım ‘Ya Sabır’ sofrası kurdu;
Hayalin düşümün aklını yordu;
Gözümden akanlar mendili vurdu;
Yağmuru bırakıp sele mi küssem…
Dolan sayfalarım aşınmıyorsa;
Kanayan yaralar kaşınmıyorsa;
Yükümüz ‘ha gayret’ taşınmıyorsa;
Omuzdan vazgeçip sala mı küssem…
Ali ALTINLI – 18.08.2023
Saat: 16:01
5.0
100% (4)