//
.
.
.

bu
aşk
fazla
gerçek,
bu gerçek
fazlaca sen
çokça aşk pera..


bu şehrin göz yaşları da, uykusuzluğu da bendim aslında
bendim, barut kokuyorken namluya sürülmüş kefaretim
koynumda büyüttüğüm ucuz şarap kadar ekşiydi nefesim
tutsak bir köy, çırasız orman gibiydim senden önce gülüm


ya şimdi,


göğsümde pervazı düşmüş hızla çarpan bir pencere gibi
çarpıyor yüreğim, uyuşuyor tenim, karıncalaşıyor ecelim
boşaldıkça aklım, doluyor kalbim. sanırım bu kez evet ya,
bu kez fazlaca derin kestim kanıyorum cana, kanaya aşka


bu
acı
fazla
gerçek,
bu gerçek
fazlaca sen,
çokça aşk pera


şimdi,

uzun, uzadıya seni anlatmamı isteme sakın benden pera
nasıl desem ki sıkılmam hiç bilirsin yorulursam namerdim
iyisi mi sen anlat nasıl kırmızı dudaklı bir devrim olduğunu
anlatırsam ben ne içtin yine sen kafan güzel olmuş diyorlar..


bağışla Tanrım., bir şiirin ayak izlerinde kaybettim inancımı

.
.
.
//




ilhanaşıcıağustosikibinyirmiüç