2
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
898
Okunma

1-Kutup da Kutb; kainatta tasarrufa sahip olduğuna ve Allah katında hatırının yüksek olduğuna inanılan kişileri ifade etmek için kullanılan bir tasavvuf terimidir.
2-Tasavvuf; cenab-ı Allah’ı tamamen tanıyabilme, kendini Allah’ın yoluna adama sanatıdır.
3-Himmet; kendini ve başkasını Kemale erdirmek için, kalbin tüm Ruhani güçleriyle Cenabı Hakk’a yönelmesi
Veli; Allahın dostu eren, ermiş
4-Muderris; medresede ya da camide ders veren kimse. (profesör)
Şiirin Hikayesi;
“Cem Sultanın Orta kazasında Orta merkeziyle Basdak ve Kanlıca köyleri arasında yaptırılmasını emrettiği Cuma camiine bir imam ve hatip tayini gerektiği zaman tayin olunacak hatibin bu muhitten seçilmesi de emrolunmuştur. O sırada Orta kazası köylerinde çalışan İmam ve hatiplerden Hacı Osman ismindeki bu zat camiye hatip olarak tayin edilir ve bu camide çalışır.”
“Bir efsaneye göre:
Hacı Osman köylülerle kırda yemek yerken yanlarına bir fakir gelir. Üzeri başı eski ve yırtık olan bu fakire de buyur ederler. Yemek arasında Hacı Osman tarafından yolculuk nereden nereye diye sorulunca Mekke’den İstanbul’a cevabını almış, yemekteki köylüler bundan bir şey anlamamışlar.
Yolcu Hacı Osman ile helalleşip oradan ayrıldıktan sonra Hacı Osman’ın köylülere “İşte Hızır Aleyhisselam ile bir yemek yedik” demek suretiyle yanlarına gelen fakirin Hızır aleyhisselam olduğunu bildirdiği söylenir.
CEM SULTAN KÜLLİYESİ:
Cem Sultan’ın Kastamonu Valiliği sırasında Kârî-pazarı (Kur’an okunan yer)Kazası’na onun adına bir külliye yaptırıldığı bilinmektedir. Bu külliye Orta Kanlıca arasında imam hatip lisesinin yer aldığı mevkide bulunmaktaydı. Külliyede medrese, hamam ve cuma mescidi bulunmakta ve etrafında cuma günleri pazar kurulmakta idi.
“1469’da Kastamonu’da kısa bir müddet valilik yapan Fatih Sultan Mehmed’in oğlu Cem Sultan, Orta- kanlıca arasında büyük bir Cuma camii yaptırmış.; cami, cumhuriyet devrine kadar ayakta kalmıştır. Camiin Cem Sultan’a ait olduğuna dair ferman, nahiyede eski bir aileden olan Börekçi oğlu merhum Yusuf hocanın elinde görülmüştür. Orta bucağında bölge okulu yapılırken bu camiin enkazından faydalanılmıştır.”
OSMAN DEDE ve EYÜP SULTAN’IN KABRİNİN BULUNMASI
Osman Dede ile ilgili ikinci menkıbe, onun şahsiyetinin başka özelliklerine ışık tutmaktadır. Kalfat’ta dinlediğim menkıbeye göre; Osman Efendi, Bayramî tarikatine mensup olup Akşemseddin(1390-1459) hazretlerinin müridi imiş. İstanbul’un fethi sırasında Akşemseddin hazretlerinin yanında bulunmuştur.
"Fâtih Sultan Mehmed Han, fethi müteakip, Akşemseddin hazretlerinden Eyyub el-Ensâri’nin kabrini bulmasını talep etmiştir. Ak Şeyh, saatlerce niyaz ve murakabede kaldı, kalp gözüyle baktı, yalvarıp yakardı, gözyaşları döktü ve sonunda Ebu Eyyûb’ün mezarını buldu. Şüphesiz yanında her an emrine hazır müridleri de bulunuyordu. Bunlardan biri de Çankırılı Osman’dı
Akşemseddin hazretlerinin emriyle Osman Efendi, Eyüp Sultan’ın kabrinin tam yerini tespit için asası ile toprak zemine vurmaktadır. Tam kabrin üzerine geldiğinde, asası ile yere vurmaya başlayınca: “Behey Kocagöz ! Karnımı mı yaracaksın? Yavaş ol!” diye bir hitap duyulur. Eyüp Sultan, ona doğrudan seslenerek yerini belli etmiştir. O nokta kazılınca Eyüp Sultan Hazretleri’nin naaşı ortaya çıkar. Orta ve Kalfat’ta rivayeten intikâl eden bu menkıbeye göre, Eyüp Sultan’ın mezarını bulan Kocagöz Osman Efendi’dir."
Kaynak; "Merhum Tayip Başer", bu külliye hakkında bu bilgileri vermiştir:
Osman dede hazret, kutbu Orta’nın
Üstünden hiç eksik, olmaz dumanın
Dimdik ayakta’sın, geçmez zamanın
Bilmem kaç asırdır, yatar türbede
Kaldırsan başını, görseydik bizde!
Osman dede ehli, tasavvuf, veli
Sultan Fatih’ten ta, sırlı şifreli
Akşemsettin’den almış icazeti
Eyüp Sultan razı, belli ki sizden
Buldurdu mübarek, naşını gizden
Osman dede daim, himmet dağıtır
Sohbet arkadaşı, hazreti Hızır
Gelin damat hep, dua’da yarışır
Asa suyun akar, gönül ceşminden
Şifa bulur hasta, geçmez içmeden
Cuma camiinde, imam, müderris
Karapazar da ders, binlere vermiş
Cem Sultan’a gözde, şeyhülislâm mış
Kırık dökük her yan, sana yabancı
Misafir yolcuyuz biz, sense hancı
Kul Ahmed-i suskun, bu yerler şimdi
Orta, Kanlıca, bastak, kutlu yerlerdi
Orta’sında yatar, çok Muhammed’i
Bitir içimizde, yanan hasreti
Uyandır vuslata, tekrar milleti
Ahmet Ali Canbaz 28/05/2023
5.0
100% (9)