Her bir liyakatta ezildi mahlukat
Ve besledi nisbet ettiğini
Çok çabuk kandı mahşere
Ve döndü tekrar



Başkalaşım başlamıştı
Ve durduramıyordu kendini
Ve cennetti yaş ve cennetti tuz
Ve tam burada bir kanaat



Yaş tutmaktan kaçınılmış yudumluyordu zevk ve neşe koşmak istemekten sınırlar aşılıyor ve recmi teneffüs etmekten fiziksel döngülerine sınırlamalar çizilmiyor neşhi beşer olup can sıkıntısına bir vebal daha yüklüyordu.



Beşer işte şaşar beşer ilk müzakereleri doğrulamak çok şaşkınca sanırım kale çok sırça ve büyük dahasıda evim işte
Neyi sorduracak sahip var bense emanetçi




Suale konuk olmaktan istişare edememek çok meşgulce


İster yılkılan
İster madurlan



Hayattan çekilmekten kasıt nedir sence
Müddete zat, müddete Ey Hak !


Yakışıklı bir tür belki söylediklerin!


Dinle lütfu mücerreti
Harf yok ses yok kelime yok yazı yok ve ben varım!
Gibiyim benzerim neslime



Çorak bir iklimin çatlak damarlarına benzer dudaklarım şikayet etme dokunmadı su ibrik ve Kevser’den geçmiş her uzvum ve her organım



Tufan deme ve var banada bahşedilen
Seferden dönüşte çekilmiş sular
Ve kara


Sathı olmuş her bir ivmece

Dokunmadı içcağızıma
Ve bir Leyla değilim Kaysa kanayım
Aşığım işte kulun çöktüğü gibi her dua birbirinden üstündür ve her şeyde var bir ayet bir nişan



Çabuk toparlan tufan karadan vuruyor bu sefer Çetin geçecek yaz Çetin geçecek kışr



Günlük/23:53

23 Temmuz Pazar


Emine Sezek Akbaş
Mahza Enda