Yılların damıttığı gizli depolarım var
Biriktirdim hepsini yığdım tavana kadar
Issız köhne bir yerde sığınacağım kadar
Bir kaya gölgesinde , güneşli yer isterim

Çökmüş omuzlarımdan birazcık yükümü al
Yayan revanım yola isterim yanımda kal
Ak düşen saçlarımdan gözyaşıma yaptım sal
Dağlarımı rengarenk , ovamda gül isterim

İlmek ilmek kör düğüm zamanın dokunuşu
Bir muamma insanın var ile yok oluşu
Dinsin ırmaklarının gözlerime doluşu
Al yeşile bürünmüş , vahalı çöl isterim

Mevsim kış dağlarıma lapa lapa yağdı kar
Sonsuzluğun sahibi , sen yüreğimdeki yar
Bırakma ellerimi sakın mahşere kadar
Afakıma rengarenk , gerilmiş tül isterim

Aynaların yalancı , insanlar kör ve sağır
Bu hamal a bunca yük , sence gelmez mi ağır
Sakın öksüz bırakma , ya gel ya beni çağır
Yalnızca senle olan , sevdamı bol isterim



12-08 _2020 Çarşamba

MERYEMCE

Kıymetli kalemlere en içten tesekkurlerimle


Birazcık duygulansa, gönül sesimi duyan
Aşkını belli eden, hem de açık ve ayan
Sohbet istediğim de, önüme kahve koyan
Bana aşkla seslenen, tatlı bir dil isterim

Kahve telvesi gibi, sevdaların deminde
Donatılmış masada, şamdan ile şeminde
Sevdiğimle baş başa, hayaller aleminde
Sinir sitresten uzak, güzel bir il isterim........AŞIK Lüzumsuz


Vefasızlık bir başka,vefa geçmez ki ele,
Bunca zulme karşılık,olallımmı hergele,
Son bir defa görüşe,ne unlar serip tele,
Makberimin başında,sadece kal isterim...

Nurettin GÜLBEY