Servi revan boyunla, salınarak gidersin
Yüzünü bir çevir de, görseydim be güzelim
Delici bakışınla, beni meftun edersin
Çekinmeden adını, sorsaydım be güzelim.

Prensesim diyerek, giydirsem taçlarını
Bereketin feyziyle, ıslanan saçlarını
Brem -brem edip de, tutsaydım uçlarını
Ellerimle tarayıp, örseydim be güzelim.

Her daim üzerinde, uğur böceği uçan
Ayan parçası yüzünden, etrafa nurlar saçan
Tebessüme renk verip, çifte gamzende açan
O gonca güllerinden, derseydim be güzelim.

Yörükler taş başında kavalını çalarken
Güneş gruba erip, akşam üstü solarken
Yurt tuttuğun obana, işmarınla dalarken
Kara kıl çadırına, girseydim be güzelim.

Kavuşmanın zevkiyle, çifte kurban keserdim
Vefanın rüzgârıyla, sana doğru eserdim
Müjdeler osun diye, göğe bayrak asardım
Elimdeki çöpleri, kırsaydım be güzelim.

Canım ciğerim diyen, şen şakrak dillerimle
Koruyucun olarak, sarsaydın kollarımla
Dağda taşta yıpranan, nasırlı ellerimle
Yanağından okşayıp, sürseydim be güzelim.

Necati çok istemez, yeter ki vuslat olsun
Senin de benim gibi, gönlün neşeyle dolsun
Ayrılıklar olmasın, yâdı hatıra kalsın
Özlediğim murada, erseydim be güzelim.

Necati OCAKCI
04.07.2023
ANTALYA