Bir ikindi vakti
yağmurla dönmelisin
Sağnakların getirdiği umut damlaları ile
Bereketi ile ömrümüze
Ellerinde özgürlük meşaleleri olmalı
Siyah kadife bakışlarında
Vuslatın müjdeleri ile ... sen
Güneş rengi mutlulukları içmeliyiz
O geçen
özlem dolu yıllarımıza inat !
Bir Yusuf
özlemi ile
Bir Yakup
hasretiyle
Karışsın gözümüzdeki sağnaklar
Ve
yağmur sonrası
Saçlarımızdaki gök kuşağı
Renklerinde kavuşalım özgür sabahlara
Sensizdim sensizim hala
Tutsaklığım dev aynalardan bakıyor
Sensizlik zincirleri yara açtı kollarıma
Ve bekleyişlerin
hasreti ile
Pranga mahkumu gözlerim
Umutlarımın en zindanında bile
Hep seninle yaşadım
İsyan bayrağı çekilince damarlarıma
Sessiz çığlıkları dudaklarım
Haykırdı
gecelere karanlıklar dolusu
Ayrılığın kollarına asıldı umutlarım
Geceler bir kabustu gittiğinden bu yana
Beklemelerin kutsal kapısı açılsın artık
Beni birer mum olup eritti
Yalnız korkulu hücrem
Mısralarım SEN olsun artık !
Şiirlerimde satır satır
Seni haykırsın hep kalemlerimde
Biliyor musun ?
Seni nasıl özlediğimi
Biliyor musun
siyah gülüm !
Çoğu
geceler
uykusuz yalnız
Hayalinle baş başa sabahladığımı
Ve biliyor musun
Senin için yaşamaktan
Kendimi unuttuğumu ?
O uzak beldelerin dar sokaklarında
Çocuklar gibi bekleyişlerim
Hep senin içindi oysa
Hele o ağlayışlarım
Uzun geçmeyen
gecelerde
Çok ve uzun sürdü
Günlerim sensiz
Bayramlar gelip geçti yine
Üveyikler
hüzünle öttü penceremde
Gün batımları gözlerim kapıdaydı
Gelmedin... yine yokluğun
Kapkara bir bıçak yüreğimde
Beni sevenlerin yüreğine astım
Bu
gece umutlarımı
Oysa gelecek diyordu göz kırpan
yıldızlar !
Gelsen ve artık yeter !
Bitse beni yıkan
hasretin !!!
Solgun nilüferler dizilmiş
Mısralarıma
Günay Koçak
2 . 7. 2023