Gün doğumu bir başkaydı sanki
sımsıcak ve sevecen
hep seni hatırlatıyordu
Güzel Güneşim
maziden eski bir anı hatıra gibi
yüreğimi aydınlatan
bir ışıktı bakışların
beni içten içe yakan
güzel bir gecenin uzayan saatlerinde....

bağrım yanardı yokluğunda
lime lime dökülür kan damlaları içime
hissettiğim bir açlık ve susamışlık gibiydi düşlerim sabahın o seherinde
hayaline sarılırdı bazı sarnıçlarında gözyaşı damlacıklarım
dökülürdü yemyeşil masumca bakışların yapraklarından
gelincikler açardı koynunda
o güzel lale bakışlarından...

esen bir meltem rüzgarı gibiydi gelişin
her duygun bir nefesti bakışlarından süzülen
yüreğime öyle inerdi ki sımsıcak
baharı müjdeliyordu sanki
o güzel gözlerin var ya
beni benden alan
yemyeşil kırlarında gezinirdi hayalin
kokladığım papatyalar vardı adeta kokusu sinmiş tenine
kelebekler uçuşurken saçlarına konarken sessizce
evreni utandırır o sıcak gülüşlerin...

bir haber verişi gibiydi nefesin
yüreğimi ürperten bir dalga
beni okyanuslarımdan uyandıran sesin
denizin mavisini andırıyordu gözlerin
sessiz ve sakince o an
özgürce uzanmak gelirdi derin mavi sularına
yaşamak böylesi güzel duygularla
sarılmak gelirdi içimden
baharı müjdeleyen lezzetiyle
gönlüme eğilen o duygu seli bakışların
beline dolanan ellerim bırakmak gelmezdi bile
baharın gülleri açardı yüreğimde
inan başımı döndüren güzelliğinle
bir güvercin masumluğu gibiydin
ey gül kokulum ne güzel kokuyorsun sen öyle
hoş geldin baharım...

Behçet Bük Eskişehir
30.4.2023 02..30’