1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
452
Okunma
Dönüp gençlik çağına...
Girmişim yâr bağına
Konuşlanmış yüreğim
Hasretin otağına
Gölgemdir dağda gezen
Gamdır gönlümü ezen
Kör olaydı bu gözler...
Seni uzaktan süzen...
Sen güldün, ben dikendim
Gurbet kahrı çekendim
Közdür uzaktan sevmek...
Hasretinden tükendim
Hasreti közle kardım
Yaramı kendim sardım
Sevda mahkemesinde...
Yâr huzuruna vardım
Muradım sensin ey can!
Sıratım sensin ey can!
Mahkeme-i kübrada
Beratım sensin ey can!
Bugünden düne gittim
Kendi kendime yettim
Gönül duruşmasında
Beraat talep ettim
Nara düştü bu gönül
Hara düştü bu gönül
Yokluğun yağlı urgan
Dara düştü bu gönül
Aşkın intizarında...
Umut yoktur yarında
Uzağına düşmüşüm
Yandım hasret narında
Yaralandı bu yürek
Paralandı bu yürek
Vuslattan umut kesti
Karalandı bu yürek
Kor ateşte yan gönül!
Hasrete dayan gönül
Güneş doğdu üstüne
Kuşluktur uyan gönül!
M. NİHAT MALKOÇ
5.0
100% (3)