Dünyâ’yı sarmışsa, terör belâsı,
Uzak Avrupalı, buna ne diyor?!
Bizlerden de vardır; ölü- yaralı,
Bunu besleyenler, şimdi ne diyor?!...

Çektik...çekiyoruz; kokulu derdden!
Nice canlar yandı, beşikte- deden,
Menfaat, çalarken çeşitli telden,
Orta Avrupalı, şimdi ne diyor?!...

Kalbimize saplı, puşt’un hançeri!
Yakın Avrupalı, buna ne diyor?!
Sıra ile kapı- kapı çalarken,
Güney Avrupalı, buna ne diyor?!...

Verilen silâhı, “kullanma” diyor!
Kuzey Avrupalı, buna ne diyor?!
Bir yaz mevsiminde, turist vermeyen;
Orta Avrupalı, buna, ne diyor?!...

Sandılar! Sâdece, yanan ocağım!
Sağda- solda dostlar, buna ne diyor?!
Kelle koltuğunda, memur olanı,
Yolcu gider iken, buna ne diyor?!...

Sahipsiz mi sandın, sen bu Vatanı?
Şehidlerim- Gâzilerim artıyor,
Uğrunda Şehidlik, en yüce makam,
Vicdansız “El“ler bak; bir- bir yanıyor….

Ey, Vatan evlâdı; yolundan yürü,
Bitmez; Ordumuzda, bu güzel türkü,
Haykırır- gürlerim, şimşeğim; ülkü,
Türk’e gayrı Türk’den başka dost olmaz…

Hey, Ulu Türkoğlu canım fedâdır,
Vatanım, nâmusum hep doğrudandır,
Şair; haykırırım... bu aşk; sevdâdır,
Yirmibirinci as’r; mutlak’ Türk’ündür...

Unutmayın sakın; Şehidler ölmez.
“Vatan; uğrunda, ölen varsa bölünmez”
Hain’in oğlundan, vefâ beklenmez,
Türk’e; Türk’den başka’ tek fayda gelmez…

Korkak devletlerin, soysuz buyruğu!
Dost-Düşman! puştlaştı, terör; çocuğu,
Medeniyyet altı, yılan kuyruğu,
Korkusu O; bil: Son asır; Türk’ündür…

Kibirlenme sakın; dâimâ çalış,
İşine; mutlakâ, sabah- erken koş,
Vatanınla övün. Al Bayrakla coş,
Bırakma;kırılmadık; taş üstünde- taş...

Nihâyet; güçsüze yakışır terör,
Çıkacak ininden, hep birer- birer,
Bu çirkin oyunu, târih; tez çözer,
Alnı açık Türkler, verecek eser...

Şehid’e saygını, eksik eyleme,
Bak! Bastığın yere, boşa bekleme,
Vakti- saatinde yetiş cephene,
Ulu Türk Milletim’, şükür; Verene.

Kadir Yeter. TRABZON.

Trabzon, Türksesi Gazetesi’nin; 11 EYLÛL 2002 Çarşamba gün ve 8714. sayısının 2. sayfasındaki, ”Yüksek Tansiyon” köşesinde yayınlanmıştır.