ÖZLEDİM KÖYÜMÜN ESKİ HALİNİ

Ocaklar yanardı duman tüterdi
Özledim köyümün eski halini
Kuzular melerdi kuşlar öterdi
Özledim köyümün eski halini

Ata dede yurdum gavurdağları
Tat vermiyor gayrı tere yağları
Talan oldu bahçeleri bağları
Özledim köyümün eski halini

Yaz ayı gelince köye göçerdik
Orakla tırpanla ekin biçerdik
Saklana saklana tütün içerdik
Özledim köyümün eski halini

Türkü söyleyerek davar güderdik
Davarı yatırıp teleme yerdik
Tam güneş batarken eve giderdik
Özledim köyümün eski halini

İnciri kurutup bastık yapardık
Plastik leğende buğday yıkardık
Nohutlar yetince firik yakardık
Özledim köyümün eski halini

Çocuk olsak bile işe yarardık
Her türlü işleri çabuk kavrardık
Lastik taşı ile serçe avlardık
Özledim köyümün eski halini

Of bile demeden çekerdik şelek
Rahmetli dedeler giyerdi yelek
Her evde olurdu üç tane elek
Özledim köyümün eski halini

Horu çayı gibi çağlayıp durduk
Samimi şekilde dostluklar kurduk
En küçük şeylerden mutlu olurduk
Özledim köyümün eski halini

Çoğunun yaşları kemale erdi
Bitmiyor kimsenin dünyalık derdi
Herkes birbirine yardım ederdi
Özledim köyümün eski halini

O horu çayından çok sular aktı
Her gelen burada bir ocak yaktı
Dostluklar sağlamdı evler topraktı
Özledim köyümün eski halini

Karaoğlan derki gönüller yılgın
Suratlar asılmış kafalar dalgın
Ne grip ne virüs olmazdı salgın
Özledim köyümün eski halini

KARAOĞLAN
Mehmet Küçükosmanoğlu
14.04.2023