PRANGALAR VURDUM!

Bülbüle sordular;bunca dil niçin
-Dedi şu daldaki kızıl gül için
Seninle geçecek bir tek gün için
Gemileri yaktım daha ne olsun

Sevdalar yasaktı dillerde,serde
Gözlerin bir namlu olduğu yerde
Elini tutup da gezmek mi nerdeee
Tabuları yıktım daha ne olsun

Gel diyemem artık,şimdi geç oldu
Saymadım seneler aylar kaç oldu
Seni sevdiğimi demem suç oldu
Zıvanadan çıktım daha ne olsun

Hüzün yağar dört yanıma dardayım
Yolumu kaybettim bilmem nerdeyim
Yusufum ,keremim yandım hardayım
Hayatımdan bıktım daha ne olsun

Değme bana bugün halım haraptır
Gördüğüm sen değil,çölde seraptır
Tek keyfim sigara,bir de şaraptır
İstedin bıraktım daha ne olsun

Ne bir gül kokladım ne dala kondum
Ne elim uzattım ne yüzüm döndüm
Bir seni tanıdım tek sana yandım
Yalnız sana baktım daha ne olsun

Kolay mı sılada bırakıp gitmek
Kolay mı gönülden ırakta yitmek
Bir şimşek olup da yanında bitmek
Gözlerinde çaktım daha ne olsun

Efkara büründüm bir yaban elde
Sürüklendim kahı azgın bir selde
Sımsıcak ter oldum bir tutam telde
Damla damla aktım daha ne olsun

Hani gün doğmadan sen gelecektin
Sabahtan bir avuç haz alacaktın
Gitmeyip yanımda hep kalacaktın
Yalanından bıktım daha ne olsun

İste ateşlerde yatmam mı sandın
Ömrümü ömrüne katmam mı sandın
Ağuyu elinden tatmam mı sandın
Kaderime sıktım daha ne olsun

Kim çeker bunca yıl derdi kahırı
Kuruttum gözümde çayı ,nehiri
Kapattım kapıyı vurdum mühürü
prangalar taktım daha ne olsun

12/1/2019. H. Işık