1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
498
Okunma

Ömür gelip geçti ne de çabuk
Mutlu olamadım onca yıl
Nasırlı ellerim, tahriş parmaklarım
Hamallık yaptım hallerde
Rızkın peşinde koştum
Boynunu büktürmedim evlatlarımın
Kimi mühendis oldu
Kimi de zengin iş adamı...
Evlatlar büyüdü, adam (!) oldular ya
Görünmezliğe karıştılar
Ama ben onları çok özledim
Kalbimin, kanımın her zerresinde onlar var
Para pul istemem, tapmadım mala mülke
Kuru bir selam yollasalar bana
Fakirhaneme gelip nasırlı ellerimi öpseler
Her şeyi unutur geçerim
Gözlerden sicim gibi inen yaşları silerim...
Bu bayramda kapımı çalacaklar mı
Yoksa unutup gittiler mi dünya işlerinde babayı
Küçüklük narin seslerine hasretim
’’Babacığım’’ diyerek boynuma sarılırlardı
Mahçuptuptum onlara alamadıklarımdan
Boynu büküktü hamal babanın
Geceleri gizli gizli ağlardım...
Bisiklet istemişlerdi kırmızı renklisinden
Altı ayda zor biriktirmiştim parasını
İkinci el bir bisiklet alınmıştı
Sevinçleri çok mutlu etmişti ailemizi
Üstünden inmezlerdi
Varlıklı ailelerin çocuklarına caka satışları
Ömrümü daha da uzatırdı benim...
Şimdi!?
Sokaklarda limon yabani çay satarım
Zengin evlatların olsa ne
Kan pıhtısına dönüştü kalbim
Ben nerede hata yaptım bilemedim ki
Rabbin imtihanında mıyım anlayamadım
Yoksa Töresini unutan
Atasının yolundan gitmeyen
Devletin suçu mu hayırsız evlatların üremesi
Bilemedim, anlayamadım!
Zafer Direniş
...
Acılar içimde kıvrım kıvrım Sakarya olur! :(
5.0
100% (5)