sıralı okunması önerilir
-24-
sabaha kadar konuştu., ağladı..
gün ağarırken azıcık “geçindi”
daldı, uyudu, hemencik uyandı
bir an bile bırakmadı elimi
gözlerini gülleç araladı
gülümseyerek, sevgiyle yüzüme
gözlerimin içine içine baktı
“hakgını halal et” dedi
“-hı! hı-hı essah valla”
cevap vermeyince tekrarladı:
“hakgını halal et bizim o(ğ)lan” dedi
“-hakgını halal et” dedi de(ğil) mi?
…
başımla
“-hı hımm” desem de, yineledi
“-hakkını helal et gardaşım” diye
benden helallik istedi;
“-aynı valla
“hakgını halal et gardaşım” deye tekralladı”
“-bunca zaman beni beklemiş belli
benim hep hayalimde yaşattığım gibi,
ne zaman aklıma gelse;
gözlerimi doldurur Mustafa Abeyimli anılar
içimden “ben de bir gün Mustafa abi kadar
büyüyecek miyim,
onun gibi herkesi koruyup kollaya bilirmiyim”
derdim hep; o zamanlar
“-hakgının halal et bizimo(ğ)lan” dedi de(ğil) mi
!
“ne demek abi” dedim..
“ne demek, kat be kat helal olsun abi”
..
“asıl, sen bana hakkını helal et, büyüğümsün
korudun, kolladın, sahiplendin
beni oyunlarına alırdın,
hayata hazırladın
az mı kahrımı çektin
elinde büyüdüm
gerçekten ağabeylik ettin”
sarılıp yüzünü ellerini öptüm
“-az mı emeğin, az mı hakkın var üstümde
az mı taşıdın beni, gittiğin her yere”
..
güldü! haylazlıklarımız aklına geldi
anladı tabii benim aklıma gelenleri
neşelendi
“-gatın gatın halal olsun
gatın gatın Ismayıl gardaşımm” dedi
….

dura dura, nice sonra yine
“benden yannı da bin gatından halal olsun …
emme!
…
sen bin kerre halal etsen dee…
halal olcag mı bakalım
ne annadıyoru hoca
“Allah Taalla, huzuruma ….
ruz-i mahşerde”
..
“gul hakkıynan gelmen” deyoru”
…
Gabış Musası’na bakdı..
o da başını eğdi,
gözleriynen tasdikledi
pişmandı
dura dura
tekrarlaya tekrarlaya
“sen halal etsen de benim işim;
zooor, ırahat etmeyyo içim
öte dünnada işim bek!..
bek zor bizimo(ğ)lan”
bek zor gardaşım”
“…”
“Ismayıııll” deye
çocuklar gibi, zavallı
siğiim siğiimm ağladı”
“?”
“- rahmetli, nur içinde yatasıca
elimi iki elinin avcına aldı da
fersiz gözlerini gözlerime dikdi..
tövbe istiğfar eder gibi
“-bak hinci Ismayıl” dedi
“-Ismayııl.. hani anana gellaba deridim ya”
“-hı-hı.. seni pek çok severdi.. rahmetli”,
“-kabiri cennet olasıca
nur içinde yatasıca”
!
“-ben de gellabamı bek severidim”
“-bilmen mi.. abi
tek senin yanına salardı beni..
“mustafa kardeşim şunu kolla” diye”
.
“-essahh, yalan deği(l),
doo(ğ)ru.. do(ğ)ru emme
elden ne ğeli(r) neydecen
asıl meseleme..
o iş senin bildiğin gibi deği(l) deliğannı
emme tabi sen nerden bilecen..
benim şeytanlıklarımı..
…