4
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
471
Okunma

2004 yılında babamın vefatı sonrasında o ruh haliyle kaleme almıştım.
Saygılarımla ...
İhtiyar olmadan geçtinde gittin
Esrarı sırattan, ürktün mü baba
Ansızın bihaber, uçtun da gittin
Bilelim bizlerden bıktın mı baba
Sohbette mizahı, çeşni ederdin
Zorlu düğümleri, elsiz çözerdin
İlçe de göğsünü gerer gezerdin
Dostlara kırılıp küstün mü baba
Bilirsin, anacım önceden göçtü
Yerle yeksan oldu evimiz çöktü
Cin olan dostların birçoğu uçtu
İzahın üstüne, sustun mu baba
Anamın sonrası mutlu olmadın
Yeni refikanda huzur bulmadın
İyiyim dedin de içten gülmedin
Eşinin yanına, koştun mu baba
Dağ gibi başımız, bükülür oldu
Gözlerden inciler dökülür oldu
Sözler, kerpetenle sökülür oldu
Bütün engelleri, yıktın mı baba
Özlem’le geçmişi, hayal ederiz
Akıp yiten hayata, dalıp gideriz
Şu gamlı gözlerden seni sileriz
Islanan mendili, yırttın mı baba
Bayramı seyranı hüzünlü bildik
Her şeyi geriden, izleyen olduk
Bir olup başına, gör diye geldik
Söyle gözlerini örttün mü baba
Her daim sohbete, katarız sizi
Sizden olan anılar lezzeti tuzu
Anamın gülmeyen hareli gözü
Seninle birlikte coştu mu baba
Her fırsatta anam, seni anardı
İsminle konuşur, içten yanardı
Sevginle bizleri, kalben sınardı
Acaba bunlara, şaştın mı baba ..
H.C.ÖRS, Ankara - 11/2009 (Arşiv-8)
5.0
100% (8)