JAKUZİ

Ne benim başını okşayacak bir sevdiğim vardı
ne de senin başını yaslayacak bir omuzun

acılarla geçen bir ömürde
adına kader dediğimiz onursuz
alarak eline kalemi
yarım asır öncesinde yazmıştı yaşam çizgimizi

ben başkasının koynundan kaçarken
sen şehvani duyguların mağrur mağduru
iğrenç öpüşmeler
ve istemsizce sevişmeler sonrası
teslim etmiştik bedenlerimizi

düştüğümüz duruma acıyan şarap
buruşturarak suratını
abdest almaya başlamıştı anason kokulu rakıyla
oruçlu votka şehadetinde
vaftiz etmiştik viski

sen ve ben
içimize sindirerek herşeyi
mezesi olmuş
ve
kabullenmiştik bağnaz bir kültürde
adımıza yazılan rolleri

tam da canımıza tak dediği bir gündü ki
yalvaçların düzenlediği dinleti
adına tesadüf diyerek
birleştirdi bizi
aradan aylar geçmişti
nihayet tanıştırdı jakuzi uyuz tenlerimizi

ve sonrası
her vesile
her fırsatta
her ortamda çılgınca sevişmelerimiz bütünlemişti bedenlerimizi

yazık
çok yazık ki
kurban ederek sosyokültürel değerlere herşeyi
sen adına arkadaşlık dedin
ben ise aşk

nihayet
ne senin arzuların gerçekleşti
ne de ki benim

sonuç

ikimiz de mutsuzluğa sarılıp
adına da kader dedik

Efkan ÖTGÜN