Hasret ve hüzün soluyan, şiiriniz bizleri de inkisarla iki büklüm etti ve duygulandırdı, sevgili dost..
Şiirinizi okuyunca Şeyma Nur Epli' nin ''Dilim Lal, Konuşur Yüreğim'' isimli kitabı aklıma geldi..
Kitapta şunu söyler kısaca; Aşkta ve işte başarısızlığa uğradığımızda, duygularımızın, emeklerimizin karşılığını alamadığımızda, veya tam tersi bir ihanet olarak aldığımızda; uğradığımız hayal kırıklığının yanında, yitirdiğimiz onca zamanımızla baş başa olduğumuz kabus gibi anlarda, nutkumuz tutulur. yüreğimizin susmak bilmeyen sesini duyarız adeta..
Sizde şiirinizde susar yüreğin demişsin ama Bence bütün uzuvlar susmuş, yüreğin konuşmuş adeta..
dilin susup yüreğin konuşması..
ellerin bağlanıp yüreğin konuşması.
gözlerin görmeyip yüreğin konuşması.
gibi ... olsaydı daha vurucu olurdu diye düşünüyorum kanaat-i acizanem...
Zira şiirin ana temasına ve ifade ettiği derin manalara bakınca sanki yüreğin susması değil konuşması lazım diye düşünüyorum.. zaten yüreğiniz konuşmuş adeta...
tabii asıl ne mana ifade ettiğini şairin kendisi daha iyi bilir.. diyorum...
genel itibariyle duygu ve his dolu şiiriniz ders verir mahiyette tezahür etti yüreğimizde...ve kulaklarda da hoş bir sada bıraktı..

Aşkı biter sanma gelir gerisi?
Özel duyguların olur serisi
Hoş geldin deyip de sıkar birisi
Ellerin morlaşır susar yüreğin
bu son dörtlükte kimin konuşması gerektiğini daha belirgin gösteriyor ifadeler...zira bitmeyen aşkın olduğu yerde her şey susar yürekler konuşur..
bitmeyen manevi duygular lisan ile değil ancak yürekle ifade edilebilir...

yüreğinizden nebean eden rengarenk duyguların susmak değil bir bülbül gibi şakıması dileğiyle..
selam ve sevgilerle..