1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
331
Okunma
ARA/LIK’TA KALDIM
Aylardan Ara/lık ;
Günlerden sensizliğin uzunertesi,
Akşam suları.
Saat, ayrılık sonrasını yalnızlık geçiyor.
Mesafeler çoğaltmış hasretleri,
Ben ara/lıkta kalmış, yollara düşmüş bir yolcuyum, hayat yolunda yorgun düşen.
Bir Kırık/Han’da mola vermişim.
Senden sonra,
Ne han, o eski han,
Ne yol, o eski yol,
Ne yolcu, o eski yolcu...
Yokluğunda,
Han suskun,
Yol suskun,
Yolcu suskun...
Ve Suskunların, anlaşılmayı beklemek gibi bir derdi kalmamış artık.
Hüzün sarkmış ayrılıktan yolcuya,
Yolcudan yollara,
Yollardan Kırık/Han’a.
Ayrılık, hep sevdalıyı çekmiş divâna,
Sevdayı savunacak kelimeleri hapsetmiş sevdalının hüzünden kilitlenmiş dudaklarına..
Oysa !..
Oysa ne çok isterdim,
Şu Ara/lıkta,
Şu yolculukta,
Şu kırık/Han’da,
Dolanıp yağlı ilmek gibi,
Boynumdan öpmeni...
Kimbilir,
Belki o vakit zincirileri kırılır kelimelerin,
O vakit şu pejmürde bir kaç mısra, dönüşürdü şiire,
O vakit suskun kalmış yolcu, dudağında bir ıslıkla şenlendirirdi yolları.
Yoksun işte,
Yoksun !..
Neyleyim ?
Sen uzaklarda,
Ben Kırık/han’da
Ara/lık’ta kalmışım...
Arif Sami İğde.
5.0
100% (2)