0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
389
Okunma
Zaman zulme döndü
Ve zaman bile dönerken
Utancından titredi
Şehirler harabeye
Ocaklar viraneye döndü
Vakit kaybolmamış
Şehre hüzün inmemişti
Çocuklar neşeyle sevinçle
Oyunlarını oynarken
Kadim şehirlerde
Geleceğe büyüme ümidiyle
Daha kan nedir sokaklar bilmezdi
Hele çocuk kanı ki
Bu kıyamete bir davetti
Gazabı İlahiyi şiddetle
Yeryüzüne çekmekti
Daha sokaklar
Kan gölüne dönmemişti
Genç yüreklerin
Sevdaya bilendiği günlerdi
Zaman zulme döndü
Ve zaman bile dönerken
Utancından titredi
Şehirler harabeye
Ocaklar viraneye döndü
Anneler çocuksuz,
Çocuklar annesiz
Babalar ise kanlar içinde
Toprağa uzanmış ve çaresiz
Gözleri apaçık dehşete şahit
Ve öylece göklere bakakalmış.
Dünyayı bir gaflet kaplamış
El ayaktan
Göz kulaktan habersiz
Uyuşuk bir beden
Başını vursan duyarsız
Bir vücudun azası
Müslümanın bu hali
İşte ben böyle bir çağa doğdum
Ben Filistinli bir çocuğum
Böyle bir çağa doğdum
Silahım taş kurşun azığım
Ben Filistinli çocuğum
Ve her sokak başında
Şehadete Sevdalıyım
Anne karnın da
Ya da beşiğim de
Ne fark eder
Çünkü ben Filistinli bir çocuğum
Taşım siccil taşı ben ebabil’im
Göklerde süzülürüm
Yeri geldi mi
Çelik yığınları karşısında
Ölüp ölüp dirilirim
Düşmanım ebrehe
Ya da calut fark etmez
Her çağda benim adım Davut
Sen ey Filistinli çocuk sen bizsiz
İffetimizin bekçiliğini yaptın
Biz senden habersiz
Ve seni yalnız bırakırken
Sen ey çocuk Mescidi Aksayı
Bir an bile yalnız bırakmadın
Ya biz hangi vakit
Senin yanında olduk
Üstümüze çullanan
Bu zilletten
Hangi gün kurtulduk
Bırakmadılar değil mi?
Dünyada büyüyesin seni
Sen Cennete büyürken yavrum
Sana dünyaya dar edenler
Cehenneme yürüyecekler
Hayrettin KIZILOĞLU