4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
280
Okunma
O ceylan bakışlara, ne denir ki bilemem
Ne kadar dirensem de, vurulmamak mümkün mü?
Sanki taşa dönmüşüm, gel desen de gelemem
Aşkının surlarında, örülmemek mümkün mü?
Ne kadar geri dursan, rüyama giriyorsun
Gecemi aydınlatan, bir çiçek veriyorsun
Her kapı açılanda, karşımda duruyorsun
Gözyaşında ıslandım, durulmamak mümkün mü?
Hasretinin narında; eridim, bittim, soldum
Ol Sırat’ın üstünde, Cennet’e giden yoldum
Toprak, su, çamurdanız, Adem’le Havva oldum
Sevginin hamurunda, karılmamak mümkün mü?
Sana meylettim diye, kıyasıya taşlandım
Bu da yetmezmiş gibi, kaynar suda haşlandım
Ne derlerse desinler, bu çileden hoşlandım
Vuslatın yokuşunda, yorulmamak mümkün mü?
Baldan tatlı sözlerin, içerime işledi
Umut denen hayalim, gerçekleri düşledi
Gönül bahçem kuruyken, yeşermeye başladı
Sevdalığın tahtında, kurulmamak mümkün mü?
Sen hele niyet eyle, var ise eğer yetkin
Bu muhteşem duyguya, senin de olsun katkın
Gül bülbüle âşıktır, bülbül de güle tutkun
Dikenleri olsa da, sarılmamak mümkün mü?
Necati’yim düz yolda, yürür iken tekledim
Sen söz vermesen bile, gelir diye bekledim
Köşesi işlemeli, mendilini kokladım
İçime çeke çeke, dirilmemek mümkün mü?
Necati OCAKCI
03.11.2022
ANTALYA
5.0
100% (7)