0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
367
Okunma
Hatırlıyorum da
Soğuk bir Elbistan akşamında çıkmıştın karşıma
Yukarda Köprübaşı’nda
Bir anda göz göze gelmiştik
Sanki iki melek, aynı anda, hem sana hem bana,
Başımızı kaldırıp birbirimize bakmamızı söylemişti âdetâ
Gülmesede yüzün
Gözlerinin için gülüyordu
Bir parıltı vardı gözbebeklerinde
Kelimelerin yetersiz kaldığı
Duygular kıpır kıpır olmuştu içimde
Şu an bile anlatamayacağım bir biçimde
Heyecan sarmıştı tüm bedenimi..
O günler; insanlardan iyice uzaklaştığım
Yeryüzünden yeterince sıkıldığım
Ve herşeyden soğuduğum zamanlardı.
Yaşama sevincimi ve isteğimi
Tekrar canlandırmıştın birden.
Beni başka bir aleme götürecek biri olduğunu anlamanın sevinci kaplamıştı yüreğimi.
Kader bu ya işte, bazı insanlar ömrü boyunca doğru insanı ararda bulamaz,
Bazı insanlar ilk bakışta doğru insanı bulur ve hayatı boyunca onunla mutlu olur.
Derken "galiba bu defa buldum" sevincinin deansızın son bulmasını bir anda kursağında bulur yine
Offf of !
Kahrolası ben !
Kaç travma yaşadım kimbilir..
Kaç hayâl kırıklığı gömdüm kalbimin derinliklerine.
Hani kaybedince değil de pes edince yenilirmiş ya insan.
İşte öyle pes ettim
Evet, yenildim
Zaten hep yenildim ben
Kurumadan düşen bir yaprak misali
Sonunda yaşarken öldüm
Sevmeyi miras bırakıp sevenlere..
Ama herşeye rağmen son biz kez şöyle geçiyor içimden ;
Ah bir apansızca gelsen
Her neredeysen
Tıpkı o günkü gibi gülsen
Sıfırdan başlayıp
Yine sevsem seni
Doyasıya hesapsız
Umut işte...