Mor sümbüllü dik dağlara,
Yayla göçü çekenmi var,
Şimdi ıssız garip yayla,
Lâle, nevruz, bilenmi var.

Peynir sündüren ataşı,
Su sırkıtan, yastı taşı,
Aynı kabda pişen aşı,
On horanta yiyenmi var.

Deriye çökelik bastık,
Direğe peyniri astık,
Döşek, yorgan, yüke yastık,
Güne savan serenmi var.

Ağıl taşın düzleşmiyor,
Koyun kuzu meleşmiyor,
Oğlak keçi buluşmuyor,
Düve, Çebiç, bilenmi var.

Harmana sap vura vura,
Çift sürerler dura dura,
Öküz tutup kulağından,
Tozlu yola sürenmi var.

Pantol şalvar, yama yama,
Sağlam çorap hiç arama,
Gara lastik, vura vura,
Marka yoksa giyenmi var.

Bütün köylü, emmim dayım,
Hepsi güzel nasıl sayım,
Hayat rüya, her şey yarım,
Niceleri bilenmi var.

Mezarda dikili taşım,
Günden güne gelir yaşım,
Toprak olur birgün başım,
Fatih seni bilenmi var.
Fatih Özkan 18.10.2022