Günün şafağında horoz öterdi
Kurumuş toprağa kırağı düşerdi
Her sabah ocak’ta çorba pişerdi
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Tarlaları kara saban sürerdi
Bir kilo buğdaydan bir ton ürerdi
Küçük büyüğüne hürmet ederdi
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Hanelerde sönmezdi odun ocağı
Külünde pişerdi buğday çöreği
Kalburu buğdayı unu eleği
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Çoban yaylalara koyun salardı
Koyunun ardında kaval çalardı
Ağılda koyunu çoban sağardı
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Düğünlerde üç gün davul çalardı
Ocaklarda keşkek yahni kaynardı
Sofrada süt yoğurt eksik olmazdı
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Komşular bir olur fırın yakardı
Fırınlarda ekmek çörek yapardı
Gelin büyüğüne yaşmak tutardı
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Kimi yer bayırdı kimi yer düzdü
Yağmurun yağdığı mevsim güzdü
Dostluklar yalan değil bir ömürdü
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Sami’nin aklına gelir eskiler
Dilinden dökülür dertli türküler
Sabah seherinde bağa gidenler
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Eylül 2022 ---------Sami Aslan

Hanelerden eksiliyor tabaklar
Kısık ateş yakılıyor ocaklar
Ekmek küçüldü kesmiyor bıçaklar
Eskidendi gardaş kalmadı artık

Dost Kalem Gümüş kalplerden