Dört yana dağılmış başından bitler
Su değmesin diye girmiyor duşa
Üç sokak öteden geçiyor itler
Acı biber sürmüş ekmeğe aşa
Seni taşlar mıyım Tövbe bin haşa

Pamuğu unuttu malum şo tıpa
Heybeyi atmış da peşinde sıpa
Kalemi alınca sanıyor sopa
Gözlerim kayıyor çatılan kaşa
Sözle döver miyim tövbe bin haşa

Diyorum ki hani beşerdir şaşar
Ağam hamiledir göbeği şişer
Burnu havalardan önüne düşer
Kimseyi beğenmez davranır taşa
Hiç birşey der miyim tövbe bin haşa

Kaynar sular ile haşladı diyor
Yuları elinden boşladı diyor
Azıcık da korkmuş taşladı diyor
Ağam sarık sarmış kel olan başa
Hiç taş atar mıyım
Tövbe bin haşa

Bu ağanın halı böyle nolacak
Korkuyorum belasını bulacak
Gafası yarılsa benden bilecek
Vesveseyle kaldı yine baş başa
Tutup satar mıyım Tövbe bin haşa

Övgüyü hak eder kelime yetmez
Kul Garib’im sözüm bilirim batmaz
Elimde sopa var burada bitmez
Sakla hevesini gelecek kışa
Vicdan tanır mıyım Tövbe bin haşa

Emine Çerçi